Yine elimde iki filmle geldim. İkisini beraber tanıtmak istedim
çünkü ikisini peşpeşe buldum, peşpeşe izledim. Filmlerin ikisinin de
eğlence dozu aynı ve ikisi de çok keyifli. Bu filmleri izleyeli bi kaç
gün oldu, aklımda kaldıkları kadar yazacağım. Bakalım ne kadar aklımda
kalmış. O zaman çok makaraya sarmadan başlayalım hemen.
Ajab Prem Ki Ghazab Kahani (2010)
Yapım: 2009 - Hindistan
Tür:Komedi Romantik
süre: 150 dakika
Yönetmen: Rajkumar Santoshi
Film gazeteci elemanın, ki kendisi ana karakter değil, ıssız
mahalleye ropörtaj için gelişiyle başlıyor. Etrafta kimse yok kimle
ropörtaj edecek la bu adam derken olaya mevzuya sürpriz karakter giriyor
ve olayları anlatmaya başlıyor.
Filmin buraya kadar olan kısmı zaten filmle çok alakalı bi kısım
değil. O yüzden spoiler denemez. Ama sahne enteresan bi sahneydi niye
aklımda kaldığını söylemeyeyim de devam edeyim.
Yine bu filmde de en çok dikkatimi çeken Bollywood sinemasında ülke
kültürünün fena şekilde işleniyor olması. Nerdeyse her filmde
rastladığım dini inanlar meselesi bu filmde de var. Hele elemanın kendi
dinine göre günah işlediği için kendi mabedine gidemeyip kilisede İsa’ya
dua etmesine bittim zaten.

Başrollerde sempatik eleman Ranbir Kapoor ve oldukça güzel ablamız
Katrina Kaif oynuyor. Katrina Kaif’i daha önce izledim ama bahsetmedim.
Yine bi hint filmiydi ama Amerika’da geçiyordu, ortak yapımdı, 12 eylül
olayları falan klasik Amerikan senaryoları diye tanıtmamıştım. Ama
ablamız iyi oynuyor, çok da güzel oynuyor. Ranbir’ı daha önce
izlememiştim, şimdi izledim iyi oldu. Bu eleman da iyi oynuyor. Yolu
açık.
Bi de enteresan vaziyetleri var. Mesela salak komiklikler olur ya
bizim filmlerde. Bazı sahnelerde onları yapmışlar ama böyle 10 dk bi
salaklık komedisi değil. 3 saniyelik bişey. O muhabbetlerle dalga geçer
gibi. Filmin keyfini kaçırmıyor.
Bi de müzikler var tabii. Başka filmlerde de olsun istiyorum artık bu
müzik olayını. Hatta bazı hint filmlerinde olmuyor, onu özellikle
bakıyorum. Müzik varsa izliyorum yoksa diyorum ne izleyeceğim lan 3
saat. Sıkılırım. Arada giriyor keyfim yerine geliyor vallahi.
Filmin konusundan yine bahsetmiyorum ama güzel bir 2,5 saat geçireceğinize eminim.
Hum Tum (2004)
Yapım: 2004 - Hindistan
Tür: Dram Komedi Müzikal Romantik
Süre: 142 dakika
Yönetmen: Kunal Kohli
Diğer filmimiz de bu. Hum Tum hint dilinde Sen Ben demek. Filmin ismi
ise elemanın çizer olmasından ve karakteri Hum ve Tum olan çizgi roman
serisi çizmesinden geliyor. (Spoiler değil lan. Valla değil.)
Bu sefer baş rollerdekilerin (evet kilerin) ikisini de izlemediğim bi
film olduğu için seçtim. Yorumların da etkisiyle hadi bismillah diye
filme…
Hint filmlerinde bunun örneğine çok rastlıyorum ki o da şudur;
filmlerin süreleri uzun olduğu için kararkterlerin karaktereni,
gelmişlerini, geçmişlerini, hayatlarını daha iyi irdeleme fırsatı
oluyor. İzlerken de karakteri daha iyi tanıdığın için haliyle daha
keyifli oluyor.
Filmin müzikleri güzeldi cümlesini belki de milyonuncu kez
kuruyorumdur. Her postta en az bir kere kurduğum cümle olma özelliğiyle
öne çıkıyor bu cümle. Ama hakaten güzeldi lan nabayım.
Merak ettiğim olay şu; bu Bollywood stüdyolarından (orayı şu an
kampüs gibi hayal ediyorum) içeri girdiğin zaman dolmuştan 3. durakta
iniyorsun, 100 metre ilerde Bollywood film müzikleri binası var da
oranın belirli sanatçıları mı var acaba? Çok filmde aynı adamın sesine
rastladım. Tekeline mi almış sektörü ne etmiş.
Daha önce filmlerini izlemedim ama isimlerini burda beyan etmekte bir
beis görmeyerek oyunculara geçiyorum. Eleman Saif Ali Khan (evet yanlış
okumadınız Khan. Bu da Khan. Bütün Hindistan Khan’mış meğerse. Elini
sallasan Khan. Yalnız soyadların hala kast sistemiyle bağlantısı varmış.
Soyadların enteresan bi vaziyeti hep var gibi geldi bana zaten de olaya
bi dalmaya niyetlenmedim. Kadınlarda benzer soyad yok gibi nerdeyse.
Erkekler hep Khan.), hanım kızımız da Rani Mukherjee. Bi de elemanın
annesiyle babası var onlar tanıdık. Bikaç film izleyince anlıyorsun ki
Bollywood’da bir anne baba karakteri varsa bu adamla bu kadın oynayacak.
Oynuyorlarda. Şimdi isim olayına hiç girmeyeyim onlarda.
Burda konu daha geniş bi zamana yayılmış. Filmin zaten ana fikrini de
anca öyle verebilir. Hani var ya alnında ne yazıyorsa o kardeşim, o
karşına çıkacak. O hikaye yazılacak, ya da yazılmış başka bi açıdan
bakarsak. Bu da öyle bi film.
Baktım kısalacağı yok saldım bu sefer vallahi yazıyı. Filmler on numara. İndirin, izleyin, hayrını görün, keyfini çıkarın.
sevgiler.