26 Oca 2014

3 - Moonu

Yapımı: 2012 - Hindistan
Tür: Dram, Gizem, Romantik
Süre: 145 Dak.
Yönetmen: Aishwarya Dhanush
Oyuncular: Shruti K. Haasan, Dhanush, Prabhu, Bhanupriya, Rohini
Senaryo: Aishwarya Dhanush


Merhaba akadaşlar. Bu film bana belki de bir senedir önerisi gelen, internette hint filmi olarak tıklanma rekorları kıran, herkesin why this kolaveri kolaveri diye diline takılan film. Sinir olup izlemedim değil. Filmin ne adam akıllı görüntüsünü ne de altyazısını bulabilmiştim. O yüzden de defalarca indirip defalarca sildim. Peki en sonunda nasıl izledim? Bir online film izleme sitesinden. Yalnız ben online film sitelerinden film izlemeyeli uzun zaman olmuş. Kalite baya yükselmiş ve olayı emek bazında baya baya kapitalleştirmişler. Adamda cillop gibi görüntü ve altyazı var ama ne altyazı sitelerine atmış ne de torrente. İlla siteden izleyeceksin. Kalitenin yükselmesini taktir etmemin yanında bu tavırlarına da biraz kıl olmadım değil ama herkes ekmeğinin peşinde neticede ne diyim.
Film genelde çok az izleme imkanı bulduğumuz bir Tamil yapımı film. Tamil yapımı filmleri oldukça taktir etmekteyim. İnternet sitelerinde yapım olarak 2012 Hindistan yapımı yazıyor ya, Hindistan için özellikle Tamil/Hindistan  ya da Mumbai/Hindistan gibi belirtmeleri lazım. Çok başka dünyalar vesselam.

Senaryo Bipolar Bozukluk eksenine oturtulmuş. Yaşanan bir olaydan mı ya da "aaa böyle bi hastalık var bunu değerlendirebiliriz" mantığımda mı yazılmış onu bilemiyorum. Ama filmle beraber bişey daha öğrenmiş olduk. Film bu yönüyle aynı zamanda Karthik Calling Karthik'i andırıyor diyebilirim. 

Her ne kadar hastalık temeline oturtulmuş olsa da bana göre bu bir aşk filmi. Gizem, dram falan işin tuzu biberi gibi. Aşk ama öyle böyle değil. Çok fazla, çok aşırı bana kalsa. Biraz abazanca ve takıntılı bir aşk hikayesi. Bu yönü benim filme ısınmamı zorlaştırdı açıkçası. Ama şöyle de bişey var ki film teee elemanların lise dönemlerinde başlayıp 10 yıllık bir süreci anlatıyor. Hindistan yapımları karakterleri seyircinin kafasında tam oturtmak için karakter hakkında çok bilgi veriyor, filmler bu yüzden 2,5-3 saate yakın ve ben Hindistan yapımlarının bu yönünü çok seviyorum. Çünkü karakteri tam kafanda oturtabiliyorsun. Geçmişinden bu güne gelirken karakterin tüm süreçlerini gördüğümüz için daha rahat empati kurabiliyoruz. Bu yüzden de vi lav indiya. 

Onun dışında Allah için söylemem lazım lise döneminde bu kadar çirkin iki tipin aşkını izlemek de insana şimdiye kadar alışık olmadığı bir duyguyu hissettiriyor. Ben de çirkinim ve uzun bir ilişkim var ancak bunu başkasında hele de sinemada görünce insan bi garipsiyor. Elemanın küçüklüğü hani sokakta salça olan lagara lugara tipler olur ya onlara benziyor. Her ne kadar elemanın durumunu ve niyetini bilsen de uzaktan bakınca tam bir abazan askıntı gibi duruyor. Gerçi yaşadıkları aşkın abazanca bi aşk olduğunu belirtmiştim daha önce. Özellikle de filmin bu dönemleri anlatan yarısında.

Ancak oyunculuklara ve doğallığa söyleyecek hiç bişey yok. O yönüyle çok iyiydi diyebilirim. O elemanı kafamda canlandırabilmem zaten çok iyi olduğunun da kanıtı bi yerde. Oyunculuklar ve dansların çok gerçekçi ve çok doğal olduğu konusunda tik atabilirim.

Filmin yönetmeni gerçek hayatta esas oğlanın karısı. Bir kadının hiç kıskanmadan bu kadar ağır ve dramatik bir aşk hikayesinde kocasını çekiyor olması ayrıca enteresan. Geçelim.

Bana bir Hint filminden ziyade daha Kore hikayelerine ve kurgusuna benzeyen bir filmmiş gibi geldi. Tamam Tamil yapımları Mumbai yapımlarına o kadar benzemez biliyorum ama bu hedeften çok uzaklaşmış diyebilirim.

Bu tarz filmleri sevenler için oldukça başarılı bir yapım diyebilirim ancak ben daha şıkır şıkır filmleri tercih ediyorum. Yani bana göre. Benim tercihim yani. Bu benim fikrim, katılmayabilirsin. Bence yani.

sevgiler.

22 Oca 2014

Satyagraha


Yapımı : 2013 - Hindistan
Tür : Dram
Yönetmen : Prakash Jha
Oyuncular :
Amitabh Bachchan, Ajay Devgan, Kareena Kapoor,  Arjun Rampal, Amrita Rao,
Senaryo : Prakash Jha, Rutvik Oza, Anjum Rajabali
Yapımcı : Prakash Jha, Siddharth Roy Kapur 


Hazır hızımı almışken bikaç tane film kaptırayım dedim. Bi tane daha film var elimde onu da izlersem tatmin olacağım. Peşi gelirse onlar da bonus olur.

Yine çok sağlam bir yapım izlemiş oldum bu filmle beraber. Prodiksiyon ve senaryo inanılmaz diyebilirim. Bi filmden ziyade resmen belgesel. Üniverste dersi gibi film diyebilirim. Filmde olaylar kıvılcımdan yangına dönüyor ve halkın hükümete karşı ayaklanması temel konu olarak işleniyor. Biliyorum ki hepimizin aklına Gezi gelecek ama bağlamak istediğim ve bağlayacağım nokta Gezi değil. Eğer bu filmi sadece Gezi'ye bağlarsak olayı çok dar açıdan ele almış oluruz. Devrimden Sonra filmi mi lan bu? 

Bu film netice olarak Hindistan'da çekildi ve burdaki ya da dünyada başka birçok olay örnek gösterilerek "Aaa adamlar aynısını çekmişler lan!" denilebilir.

Filmdeki kahramanlar elbette ki ayaklanma olan tarafta ancak senaryonu öyle güzel işlemişler ki eğer hükümet yanlısı bi insansanız "demek dünyanın her tarafında böyle bu anarşist marjinal tipler!" diyebileceğiniz gibi muhalif taraftaysanız "ulan demek ki dünyanın her yerin hükümet aynı yavşak hükümet!" de diyebilirsiniz. (Cümleler sadece örnektir. İzinsiz kullanılamaz, basılamaz, dağıtımı yapılamaz, coverlanamaz, stencil yapılamaz, gif yapılamaz.)

Kadro çok güzel. Kareena Kapoor sırıtır diye düşünüyordum ki genelde bana hep sırıtır ve batar filmlerde ama burda sırıtacak kadar büyük bi rolü yok neyse ki. Ajay Devgan'ı sevmeyenler olmuş ama bana kalsa filmi doğal yapan parçaların başında geliyor. Adamın sıfat süzme hintli ve hani mahalle kahvelerinde süper karizması olan ama o köşeyi bi türlü dönememiş adam vardır ya, aynen o. O yönüyle bir Aamir Khan, Shah Rukh ya da ne bileyim Ranbir'den, Shahid'den ayrılıyor. Fil hakika ben kendisini oldukça beğeniyorum. Amithab Bachchan da yaşlandıkça devleşiyor o kadar diyeyim.

Film için oldukça iyi bir siyasi olay canlandırması diyebilirim. Mevzuyu ve mesajı oldukça güzel yansıtmışlar. Hükümet tarafındak entrikalar, rüşvetler, sistem bozukluğu vs zaten hepimizin bildiği şeyler. Ama diğer tarafından sivil iteatsizliğe kalkışan kitlenin nasıl ince bir çizgi üstünde yürüdüğünü göstermiş oluyor. Her an bi tarafa düşülebilir ve düşüldükten sonra olay bütün amacından sapıp başka bir yöne kayabilir. Bütün o emekler ve verilen zaiyatlar boşa gidebilir. Ki genelde bu tip olaylar o şekilde sonuçlanıyor. Çok büyük kitleler, kimse kimseyi tanımıyor, herkeste müthiş gaz var, herkesin orda oluş amacı temelde aynı olsa da genel hatlarıyla farklı, iyi bir şey yapmak isterken kötü bir şeye sebep olunabilir, ya da ruhunuz duymadan hükümet tarafından kullanılabilirisiniz. Dediğim gibi o kadar ince bir çizgi o kadar ince bir çizgi ki.

Yalnız kalabalığın olduğu her yerde bizim başrollerin kalabalığa hitap etme hevesine ve orda şak diye mikrofon bulma olayını da garipsemedim değil. ehehe.

Senaryo ince işlenmiş diyorum ya; bakanın yanında "müslümaan uyuuumaa..." minvalinden bi tip bile vardı. Habire kalabalığı tezahürata davet edip mal gibi kalan.

Bir de acaba bu film Hindistan'da bir olaya istinaden mi çekilmiş? Bilen varsa beri gelsin.

Sevgiler.

20 Oca 2014

Bhaag Milkha Bhaag


Yapım: 2013 - Hindistan
Tür:Biyografi, Dram, Spor, Tarih
Süre: 188 Dak.
Yönetmen: Rakeysh Omprakash Mehra
Oyuncular : Sonam Kapoor ,  Farhan Akhtar ,  Rebecca Breeds ,  Prakash Raj ,  Pavan Malhotra
Senaryo: Prasoon Joshi


Böyle uzun aralar verince müthiş filmlerle geri dönüyorum. Sonra 3-5 tane kötü film izleyip tekrar uzun bi ara veriyorum. O kadar çok oldu ki artık matematiğini çıkardım. Şimdi yine can bi filmle geldim. 2 tane daha da indirdim. İnşallah onlar kötü çıkıp hevesim tekrar kırılmaz. Filmimize dönelim.

Bu blogda neden konulardan bahsetmediğimin en iyi kanıtlarından bi tanesi bu film olabilir. Oturup burda filmin konusunu yazsam o kadar basit o kadar klişe bi hikaye gibi algılanır ki kimse tenezzül edip indirmez bile. Kaldı ki bu tip hikayeler hepimizin belki ufak ya da büyük çaplı başından geçmiş, hiç olmadı muhakkak bu tip hikayeleri izleyip okumuşuzdur. Ancak sinemada işler öyle yürümüyor. Yo dostum yo.

Film bir biyografi filmi. Gerçekçiliği yönüyle zaten bizi baştan bi içine çekiyor. Milkha Singh dediğimiz abimiz 1935 doğumlu ve Hindistanın gururu bir atlet ağabeyimiz. Onun özel hayatı ve sportif başarısının yanında aynı zamanda dönem filmi ve dönemin siyasi şartlarını da ele alıyor.

Film 3 saat elbette. Hint filmlerinin bu yönünü sevdiğimi her fırsatta söylüyorum. Film üç saat ve o üç saate bütün açıları o kadar güzel aktarıyor ki zaman akarken karakteri benimseyip empati yapmakta sıkıntı çekmiyorsunuz. O yüzden hep söylediğim gibi "Hint filmleri uzun değil. Diğer filmler kısa."

Farhan Akhtar Dil Chahta Hai ve Lakshya gibi referanslarla aklımda olumsuz kalsa da önce Don sonra da Don 2'yle beni fena halde şaşırttı. Bu filmle de şaşkınlığımı katladı. Farhan Akhtar'ın film sektöründe senarist, yapımcı, oyuncu vs gibi birçok referansı olsa da son zamanlarda yaptığı işlerle rüştünü ıspatlamış ve bundan sonra yapacağı işlerle de adını Hint sinema tarihinin, belki de dünya sinema tarihinin bir köşesine yazdıracak. Demedi falan olmasın. O adını dünya sinema tarihine yazdıra dursun. Biz de arkasından böyle atıp keselim.


Filmin çekimlerini, kurgusunu, şarkılarını falan acayip beğendim. Özellikle Avusturalya'ya gidip ordaki barda Country müziği hintçe sözlerle bağlanaması acayip hoşuma gitti. Videosunu bulamadım. Onu atacaktım da sahnenin sağlam bi videosu yoktu. Şarkıyı tam dinleyebileceğini en şukela mekan olan Dhingana'dan atayım dedim. Dhingana'yı da tanıtacaktım da bi ara aslında şey kem küm.

Normalde ben bir filmi tek seferde izlemem. Ara veririm, bölerim, dizi gibi izlerim. Ama bu filmi tek seferde soluksuz izledim... diyemeyeceğim. Bölündü ama istemsizce bölündü. Bi uyuya kaldım, bi çıkmam gerekti falan ama her fırsatta ilk işim başına geçip filmi tamamlamak oldu.


Filmde bazen "aha işte klişe geliyor" diyeceğiniz noktalarda konu kaymıyor. Hepimizin izlediğimiz yüzlerce filmde olduğu gibi konu o klişeler üzerinden akmıyor. Filmin bi akışı var ve o bildiğimiz sahneler sadece ufak detaylar olarak yerini alıyor. Bu da filmden soğumamızı önlüyor elbette. Sağolsun Hindistan'lı ağabeylerimiz olayın bu kısmına çok dikkat ediyor. Onların kendi klişeleri var. Girerlerse onlara girerler.

Film bana biraz Millioner filmini hatırlatmadı değil.

İzlemenizi özellikle ve gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim bir film. Mümkünse iyi bir ses sistemi, yüksek çözünürlüklü bir format ve ekranla.

Sevgiler.





9 Oca 2014

Besharam

Yapımı: 2013 - Hindistan
Tür: Komedi ,  Romantik
Yönetmen: Abhinav Kashyap
Oyuncular: Javed Jaffrey, Pallavi Sharda, Ranbir Kapoor, Rishi Kapoor, Amitosh Nagpal
Senaryo: Rajeev Barnwal
Yapımcı: Himanshu Mehra ,  Sanjeev Gupta


Bakalım son filmi izleyeli ne kadar olmuuuuş. 2,5 aya yakın. Aferin bana.

Güncel bi filmle dönmüş bulunduk yine. Önceki tarihli filmlere göre güncel filmlerde daha umutlu oluyorum. Güncel çekim teknikleri uygulanıyor, şimdinin sinemasına uygun renkler ve daha büyük yatırımlar içeriyor. Daha görkemli filmler izlemek de dolayısıyla beni daha çok cezbediyor.

Ranbir Kapoor'u oldukça beğendiğimi hemen her filmini tanıttığımda ifade ediyorum zaten. Bu filmde de yine eyiydi valla. İlk başlarda bazı hal ve hareketlerinin, çıkardığı karakterklerin falan otomatiğe bağladığını  sanıyordum ki öyle olmadı. Bu filmde de cins bir tiple karşımızdaydı. Karakter bayaa hoşuma gitti diyebilirim hatta. Esas kızı tanımadım ama. Şimdi yazsam google'a (henüz yazmadı) kesin bir sürü izlediğim filmde oynamıştır ama siması ve oyunculuğu öyle pek akılda yer edecek gibi değil.

Şimdi arattım da My Name is Khan ve Love Break Ups Zindagi de oynamış. Hayret. My Name is Khan'da görmemem normal. Araya bi yere kaynamış demekki o yıldız geçidinde. Love Break Ups Zindagi de çok hoşuma giden bi film olmadığından mütevellit kendimi masum ilan ettim şu an. oçey.

Filmin ilk yarısı oldukça eğlenceliydi. Normalde puanlara dikkat etmem ama imdb'nin 3.8 vermesine şaşırmıştım. Filmi izlerken de bi daha şaşırdım. Ha film bittiğinde 3.8'lik bir film olduğuna karar verdim mi? Hayır. Gene o kadar gömülmez bu film. Ancak ilk yarı o kadar iyi ve her şey dozunda giderken ikinci yarıda gereksiz bi mafya ve aksiyon komedisi silsilesi başladı. Gereksiz olduğunu yineliyorum şu an çünkü çok "filmi nasıl uzatsak nasıl uzatsak?" diye düşünürken bulunmuş bir fikir olduğu belli. Aynı karakterlerle bence daha iyi bir ilerleyiş, dolayısıyla daha iyi bir film çıkabilirdi. Olsundu. Kısmet. Ama şu an düşündüm de bence bu karakteri harcamayıp bi Besaharam 2 gelebilir. Tamamen sallıyorum ama muhtemel.

Filmde sıkılıp kapatmamamı sağlayan şey elbette ki şarkılar oldu. Şarkılara ve kliplere yine büyük yatırımlar yapılmış ve bi nebze de olsa bence gönül alınmıştır.

Bu arada 1978 yapımı Amhitabh Bachchan'ın oynadığı başka Cüneyt Arkın kıvamında film var. Onla bi alakası var mı diye baktım ama bi alakası yok sanırım.

Filmleri puanlandırmaktan hiç hazzetmem. Çünkü imdb'de çok az puan almasına rağmen çok iyi olan filmler dolu. Özellikle de hint filmlerinde. Ancak imdb mantığıyla bir puan vermem gerekirse bu film gene 6-6,5 eder.

Haa bu arada Ranbir Kapoor'un DDLJ'deki Tujhe Dekha To Ye Jaana Sanam şarkısını söyleyerek o sahnedeki benzer bi tarlaya işediği sahnede ilk fragmanı izlerken de çok gülmüştüm bu sefer de çok güldüm.

Sevgiler.


Popüler Yayınlar

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...