25 Haz 2012

Ajab Prem Ki Ghazab Kahani - Hum Tum

Yine elimde iki filmle geldim. İkisini beraber tanıtmak istedim çünkü ikisini peşpeşe buldum, peşpeşe izledim. Filmlerin ikisinin de eğlence dozu aynı ve ikisi de çok keyifli. Bu filmleri izleyeli bi kaç gün oldu, aklımda kaldıkları kadar yazacağım. Bakalım ne kadar aklımda kalmış. O zaman çok makaraya sarmadan başlayalım hemen.

Ajab Prem Ki Ghazab Kahani (2010)  

Yapım: 2009  -  Hindistan
Tür:Komedi  Romantik
süre: 150 dakika
Yönetmen: Rajkumar Santoshi

Film gazeteci elemanın, ki kendisi ana karakter değil, ıssız mahalleye ropörtaj için gelişiyle başlıyor. Etrafta kimse yok kimle ropörtaj edecek la bu adam derken olaya mevzuya sürpriz karakter giriyor ve olayları anlatmaya başlıyor.

Filmin buraya kadar olan kısmı zaten filmle çok alakalı bi kısım değil. O yüzden spoiler denemez. Ama sahne enteresan bi sahneydi niye aklımda kaldığını söylemeyeyim de devam edeyim.

Yine bu filmde de en çok dikkatimi çeken Bollywood sinemasında ülke kültürünün fena şekilde işleniyor olması. Nerdeyse her filmde rastladığım dini inanlar meselesi bu filmde de var. Hele elemanın kendi dinine göre günah işlediği için kendi mabedine gidemeyip kilisede İsa’ya dua etmesine bittim zaten.

Başrollerde sempatik eleman Ranbir Kapoor ve oldukça güzel ablamız Katrina Kaif oynuyor. Katrina Kaif’i daha önce izledim ama bahsetmedim. Yine bi hint filmiydi ama Amerika’da geçiyordu, ortak yapımdı, 12 eylül olayları falan klasik Amerikan senaryoları diye tanıtmamıştım. Ama ablamız iyi oynuyor, çok da güzel oynuyor. Ranbir’ı daha önce izlememiştim, şimdi izledim iyi oldu. Bu eleman da iyi oynuyor. Yolu açık.

Bi de enteresan vaziyetleri var. Mesela salak komiklikler olur ya bizim filmlerde. Bazı sahnelerde onları yapmışlar ama böyle 10 dk bi salaklık komedisi değil. 3 saniyelik bişey. O muhabbetlerle dalga geçer gibi. Filmin keyfini kaçırmıyor.

Bi de müzikler var tabii. Başka filmlerde de olsun istiyorum artık bu müzik olayını. Hatta bazı hint filmlerinde olmuyor, onu özellikle bakıyorum. Müzik varsa izliyorum yoksa diyorum ne izleyeceğim lan 3 saat. Sıkılırım. Arada giriyor keyfim yerine geliyor vallahi.

Filmin konusundan yine bahsetmiyorum ama güzel bir 2,5 saat geçireceğinize eminim.

Hum Tum (2004)

Yapım: 2004  -  Hindistan
Tür: Dram  Komedi  Müzikal  Romantik
Süre: 142 dakika
Yönetmen: Kunal Kohli

Diğer filmimiz de bu. Hum Tum hint dilinde Sen Ben demek. Filmin ismi ise elemanın çizer olmasından ve karakteri Hum ve Tum olan çizgi roman serisi çizmesinden geliyor. (Spoiler değil lan. Valla değil.)

Bu sefer baş rollerdekilerin (evet kilerin) ikisini de izlemediğim bi film olduğu için seçtim. Yorumların da etkisiyle hadi bismillah diye filme…

Hint filmlerinde bunun örneğine çok rastlıyorum ki o da şudur; filmlerin süreleri uzun olduğu için kararkterlerin karaktereni, gelmişlerini, geçmişlerini, hayatlarını daha iyi irdeleme fırsatı oluyor. İzlerken de karakteri daha iyi tanıdığın için haliyle daha keyifli oluyor.

Filmin müzikleri güzeldi cümlesini belki de milyonuncu kez kuruyorumdur. Her postta en az bir kere kurduğum cümle olma özelliğiyle öne çıkıyor bu cümle. Ama hakaten güzeldi lan nabayım.

Merak ettiğim olay şu; bu Bollywood stüdyolarından (orayı şu an kampüs gibi hayal ediyorum) içeri girdiğin zaman dolmuştan 3. durakta iniyorsun, 100 metre ilerde Bollywood film müzikleri binası var da oranın belirli sanatçıları mı var acaba? Çok filmde aynı adamın sesine rastladım. Tekeline mi almış sektörü ne etmiş.

Daha önce filmlerini izlemedim ama isimlerini burda beyan etmekte bir beis görmeyerek oyunculara geçiyorum. Eleman Saif Ali Khan (evet yanlış okumadınız Khan. Bu da Khan. Bütün Hindistan Khan’mış meğerse. Elini sallasan Khan. Yalnız soyadların hala kast sistemiyle bağlantısı varmış. Soyadların enteresan bi vaziyeti hep var gibi geldi bana zaten de olaya bi dalmaya niyetlenmedim. Kadınlarda benzer soyad yok gibi nerdeyse. Erkekler hep Khan.), hanım kızımız da Rani Mukherjee. Bi de elemanın annesiyle babası var onlar tanıdık. Bikaç film izleyince anlıyorsun ki Bollywood’da bir anne baba karakteri varsa bu adamla bu kadın oynayacak. Oynuyorlarda. Şimdi isim olayına hiç girmeyeyim onlarda.

Burda konu daha geniş bi zamana yayılmış. Filmin zaten ana fikrini de anca öyle verebilir. Hani var ya alnında ne yazıyorsa o kardeşim, o karşına çıkacak. O hikaye yazılacak, ya da yazılmış başka bi açıdan bakarsak. Bu da öyle bi film.

Baktım kısalacağı yok saldım bu  sefer vallahi yazıyı. Filmler on numara. İndirin, izleyin, hayrını görün, keyfini çıkarın.

sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...