15 May 2013

Wake Up Sid

Yapım : 2009 - Hindistan
Tür : Dram ,  Komedi
Süre: 90 Dak.
Yönetmen: Ayan Mukherjee
Senaryo: Ayan Mukherjee, Niranjan Iyengar

Oyuncular: Anupam Kher, Kashmira Shah, Konkona Sen Sharma, Ranbir Kapoor, Supriya Pathak
Yapımcı: Apoorva Mehta, Hiroo Johar, Karan Johar

Elimdeki filmleri bitirmek ve blogu boş bırakmamak namına dün oturdum ve uzun zamandır rastladığım Wake Up Sid'i izledim. Aslında yorumlara bakılırsa çok beğenildiği söylenilemez ancak son zamanlarda yorumların yanıltıcı etkisini farkedince bu kez yorumlara bakmaksızın indirmiştim bu filmi. Peki yorumlar bu kez yanıldı mı? Bakacağız.

Wake Up Sid'i öncelikle Ranbir Kapoor oynadığı için değil proje içinde Karan Johar olduğu için indirmiştim. Ancak Karan Johar abimizi gördüğüm kadarıyla çok muhteşem işler içinde bulunmuş olsa bile "eh işte" diyebileceğimiz işi de oldukça fazla. Wake Up Sid de bunlardan bi tanesi.

-Burda senaryodan bahsedeceğim inceden spoiler içerebilir-

Senaryo olarak bi kere aşırı yavan bir senaryosu var. O kadar yavan ki herkes konunun ne şekilde gelişebileceğini rahatlıkla tahmin edebilir. Zengin ve çocuksu büyüyen elemanımızın ailesiyle yaşadığı çatışmayı ve başarıya ulaşmasını izliyoruz filmde ama film bittiğinde, afedersiniz ama bunu tam cümlesiyle söylemek zorundayım, "Senin ben ızdırabını skiym Sid kerem!" demekten kendimi alamadım. Zengin evladı hayatı lagara lugarayla geçmiş ailesine yaptığı gururlar bişeyler. Yav bi siktir git diyesi geliyor insanın. Elemanın yaşadığı en büyük dram sınıfta kalmak ve o dramı yaşamak için zengin olmaya gerek yok ayrıca bu konu pek çoğumuzun umrunda olmaz. Konuşursun ailenle bi sene daha okursun. Vay efendim aile biz okumadık seni okuttuk tribinde vay efendim okutmasaydınız banane işte ergen tripleri bişeyler. Hani Caillou izlersin de dersin ya "Şu Caillou'nun dertleri olsa lan tek derdim" aynı o misal.

Senaryonun bazı noktaları çok gereksiz ayrıntılar ve çok basit motiasyonlarla ilerlemiş. Hele başlardaki seyirciye Sid'i tanıtma kısmı aşırı basit ve yapmacık. Eğleniyorlar falan bişeyler. Salak salak hareketler. Özgür çocuk tripleri. O değil bu kadar umursamaz ve uçarı bir karakter çizdikten sonra Sid'in duyarlı bir genç olarak filme devam etmesi de ayrı enteresan. Bi ergenleşiyor fevri çıkışlar bişeyler bi efendi çocuk modu.. Yani ikisi bir arada nasıl oluyor. Yav neyse yav tağam.

-Spoiler içerebilecek kısım geçti ama bence okuyun yani bişey olmaz. En fazla filmi izlemezsiniz. Ehehe. Kaybedecek çok bişey yok.-

Esas ablamız olan Konkona Sen Sharma'yı nerden bulmuşlar, nerden almışlar bilemedim. O da zilyon tane filmde oynamış ama bi tane adı sanı bilindik film yok. Enteresan. Zaten bi yıldız ışığı da yok ne yazık ki. Bi filmde daha rastlama olasılığım çok düşük. Ki rastlasam da tanımam. "Bu kız bi yerde oynuyordu sanki ama hmm.. Neyse çok da önemli değil." derim en fazla.

Esas kızın filmdeki rolu de diğer bir çok olay gibi yavan ve tekdüze. Bunda ayrıntılara girmeyeyim. Aşağı yukarı aynı zırvalar.

Yav arkadaş bi de her şey nasıl da istedikleri gibi oluyor hemen ona anlam veremiyorum. Sorsan ağır dram yaşıyorlar ama iş konusunda da işleri çatır çatır rast gidiyor. E filmde çatışmadan çok lagara lugara geyik sahneler var zaten. Hele o "Ay biz çok çılgınız. Hele de Sid acayip çılgın." mesajını gözümüze gözümüze sokmalarına ne diyim.

Yav şimdi filmi böyle boka sokuyorum sokuyorum çok çok rezil bi film çekmişler gibi oluyor ama ondan değil. Rezil bi film de değil. Benim beklediğimi veren bi film de değil ama. Yani ben böyle bi film izlemek istedikten sonra dünyanın her tarafında bu tip filmler zilyon tane çekiliyor. Ortalama piyasa filmleri bunlar. Yoklukta her türlü gideri var. Çerezlik film de denilebilir. İzle geç. Oysa ben Hint filminin kendine has filmlerini tercih ediyorum. O yüzden de bu filmler beni ne cezbediyor ne de tatmin ediyor.

Bu filmi izlemekle televizyonda Survivor falan izlemek arasında zamanı değerlendirmek açısından pek fark yok. İzlersiniz ve bittiğinde geriye bişey bırakmaz. Çerezinizi alın, öyle uzatın ayakları falan, arada gidin kahve alın gelin... "Vay anasına" demezsiniz ama işte "Ne yaptın dün akşam?" sorusuna "Film falan işte. Sen?" dersiniz.

Ranbir'i de biliyorsunuz ya hani "Raj Kapoor-un-torun-uyum"

sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...