26 Şub 2013

Life of Pi

Yapım:2012 - ABD
Tür:Aksiyon ,  Dram ,  Macera
Süre:127 dakika
Yönetmen:Ang Lee
Oyuncular:Gérard Depardieu, Tabu, Suraj Sharma, Andrea Di Stefano, Irrfan Khan 

Öncelikle şunu söyleyeyim ki Oscar filmlerini de geyiklerini de takip etmedim bile. Bunu neden izledim peki? Tabii ki oyuncuların çoğunun Hindistan’ın güzide oyuncuları olmasından kelli. Bilhassa Irrfan Khan baba.
Tamam eyvallah süper ötesi görseller neyin. Efektleri yardırmışlar, şekil yapmışlar, fantastik bi hikaye vs. Ama sadece o kadar. Film hikaye olarak beklentimi karşılamadı. Karşılamayacağını biliyordum. Zaten bir çok insan gibi beni de internette hunharca yayınlanan görselleri filmi izlemeye itti.

Eğer tüm efektleri çıkarsak geriye yıllardır çekilen denizin ortasında hayatta kalma geyiği kalır. Yani bana kalsa işin temeli yine her zamanki hikaye üstüne kurulu. Farklılaştırmak için kalan koymuş oraya. Yani bu şekilde milyonlarca kombinasyon yapılabilir. Bir tane yamyamla bir çocuk, üç penguenle bir cüce, bir Sentor’la bir seyis falan bunların hepsi ilgi çeker. Benim yine olsa yine çeker en azından ama baktığın zaman temelde aynı yani.

Çok uzatmayacağım ama bişeye daha değineyim. Tamam film ABD yapımı eyvallah ama oyuncular hintli, yönetmen tayvanlı mı nereli unuttum. Tamam oyuncular kral oyuncular, yönetmen de canımız ciğerimizdir de ABD seni olayın nedir yani. Etnik kesimlerin gönlünü mü feth etmeye çalışıyorsun. Havan kime? “Param var basıyorum çektirtiyorum.” mu diyorsun. “Çalışın dünya halkları, film çekçekseniz de bana mı çekeceksiniz ulan. Kendi başınıza bişey başarmayın.” mı demeye getiriyorsun. Olayın nedir yani.

Neyse. Daha bişe demiyorum. AKILLI OL AMERİKAN SİNEMASI. Adamı hasta etme.

7 Şub 2013

Swades


Yapım: 2004 - Hindistan
Tür: Dram
Süre: 189 dakika
Yönetmen: Ashutosh Gowariker
Oyuncular: Shah Rukh Khan, Kishori Balal, Smith Seth, Gayatri Joshi, Lekh Tandon

IMDB tarzı sitelerin, türkçe veya yabancı, filmler için her zaman doğru referans olamadığını daha önce de söylemiştim. Bu zevkler renkler meselesi diyeceğim ama bu siteler zaten bu zevkler ve renklerin ortalamasını veren siteler değil mi? Bu film de bu tip yüksek referanslara sahip olmasına rağmen beni büyük hayal kırıklığına uğratanlardan.

Bunu daha öne de söylemiştim, Hint filmlerini sıklıkla takip edenler ve çevresi tarafından bu konuda bilinen insanlar muhakkak duymuşlardır şu cümleyi: "Ya abi çok uzun filmler. Bi de ortalık yerden şarkıya giriyorlar falan çok sinir bozucu.". İşte bu duyguyu ilk defa bu filmde hissettim.

Bi kere film çok didaktik. Yani tahmin ediyorum ki bu filmi birilerine mesaj göndermek için yapmışlar. Dışardaki adamın çok anlamasına gerek yok gibi. En azından böyle bir temeli olduğunu umuyorum çünkü öyle bir temeli de yoksa çok boş bir film nazarımda.

-Bu kısım spoiler diyeceğim değil-

Bi kere senaryo çok tırt. Hintli uzay mühendisi (tam ne olduğunu bilmiyorum işte NASA'da çalışıyor. NASA'da çalışan herkes uzay mühendisi nazarımda. eheh.). İş dolayısıyla ihmal ettiği bazı şeyleri telafi etmek için Hindistan'a dönüyor. Orda aradığı kişiyi buluyor bir köyde. Köyün kahramanı oluyor. Bir kıza aşık oluyor falan. Spoiler değil, çünkü bu yıllar yılı bildiğimiz senaryolar. Ama bi yandan baktığın zaman da aradan 10 seneye yakın zaman geçmiş. Ondan mı acaba diye düşündüm. Bi neticeye varamadım. 10 sene o kadar eski olmaması lazım.

Shah Rukh Khan gibi muhteşem bi oyuncuyu referans alıyorum, onda da iş yok bu filmde. Zaman zaman abartılı oyunculuk, zaman zaman klişe hint oyunculuğu. Gerçi senaryoda bişey yok ki adam kendini göstersin öyle bi durum da var. O yüzden tahmin ediyorum bu film bi yere mesaj. E tamam mesaj gönderiyorsun da ne 3 saat 15 dk'lık mesaj gönderiyorsun. 2 saatlik hint filmleri de var. Onlardan çek gene gönder mesajını.

Şarkılar eh işte. Dans yok zaten. Soundtrack gibi ama biraz ortadan giriyor gibi olduğu için havada kalıyor onlar da.

Belki bi kaç tane güzel görsel olabilir ama onun için de 3 saati aşan film izlemeye değmez.

Puan versem 5.4/10 falan veririm. IMDB'ye kanmayın siz beni dinleyin.
sevgiler.

5 Şub 2013

Saawariya

Yapım: 2007 - Hindistan
Tür: Dram ,  Müzikal ,  Romantik
Süre: 137 dakika
Yönetmen: Sanjay Leela Bhansali
Oyuncular: Rani Mukerji, Salman Khan, Ranbir Kapoor, Sonam Kapoor, Zohra Sehgal
Senaryo: Prakash Kapadia
Eser: Fyodor Mihailoviç Dostoyevski


Bugün tanıtacağım film şimdiye kadar tanıttığım filmlerden çok farklı bir yerde benim için. Ancak şöyle de bir durumu var filmin; kesinlikle herkesin beğeneceği bir film değil. Hatta bazıları yarıda bile bırakabilir.

Saawariya, Dostoyevski'nin Beyaz Geceler romanından uyarlanmış. Kitabı okumadım. Bundan sonra da çok ısrarla karşıma çıkmazsa okuyacağımı tahmin etmiyorum. Hani "Ben Hint filmi izlemem arkadaş, o ne ya filmin ortasında dans ediyorlar falan." diyen tipler var ya, hint filmi sevenlerin bildiği bir karakterdir o. İşte ben de "Ben klasikleri okuyamıyom arkadaş ya. Betim betim betim içim şişiyor yemin ederim. Teskeriyi al, otogara gel artık." diyesim geliyor.

Ancak ta indirirken filmin klasik eserden uyarlama olduğunu biliyordum ve acaba nasıl uyalarmış hintli abimlerimiz, nasıl oynamışlar, nasıl çekmişler diye izlemek istedim. Klasik roman hikayelerinin pek bana göre olmadığını bildiğim için de senaryoyu film için çok referans almadım.


Ama o oyunculuklar, o çekimler nedir arkadaş. Filmin çekimlerini nasıl anlatayım. 20'li 30'lu yılların filmlerini düşünün. Hani şu dev stüdyolarda belirli mekanlarda geçenler. O filmlerin siyah beyaz değil de ağırlıklı olarak masmavi ve rengarenk düşünün. Hani yabancı bir mahalleye gidersiniz, eski bi mahalle olur mesela, kendine özgü binaları olur, fırsatınız varsa sokakları dolaşırsınız falan, hayran hayran bakarsınız, fotoğrafla uğraşıyorsanız fotoğlarını çekersiniz ama orda bi hayat verseler size yaşamazsınız ya; işte aynen öyle bi deneyim bu film. 2 saat 17 dakika o mahallede gezip bir kaç olaya şahid olup, bir kaç anı edinip çıkmak gibi.

Oyunculuklar ise fena ötesi. Tiyatro havasında çekilmiş film. Havasında dediğim bariz tiyatro gibi. Ben Devdas için tiyatro gibi değmiştim ama bu ondan da öte. Kadro müthiş. Rani Mukerji mi dersin, Ranbir Kapoor mu dersin, Salman Khan mı dersin. Sonam Kapoor da var da onu desem de olur demesem de. Zaten yeni yetmeymiş bunu çektiğinde. Ama başrolde ne hikmetse. İşte bunlar Bollywood'da Kapoor olmanın faydaları. Ranbir ve Sonam filmde başrol, Salman çok az görünüyor, Rani ise Salman'dan biraz daha fazla. Ama Rani Mukerji ile Salman Khan'ın oyunculukları başrolleri nasıl ezmişler. Cast'da deli bi hata yapılmış bence. Sonam'ı kafadan çıkartacaklardı. Onun yerine daha kral bi oyuncu bulunabilirdi (bkz: Depika Padukone), öteki rollere de farklı bir ayar çekilerek daha deli bir film olabilirdi.

Filmden bu şarkıyı paylaşmazsam eksik kalırım. Film zaten müzikal film 5dk'da bir şarkı söylüyorlar ama bi müzikal bi film olmak var bi de hint filmi olmak var. Ancak şöyle de bir durum var ki müzikal hint filmlerindeki müzikal şarkıların müzikal tarz için olduğu bariz belli bi de hint filmi olduğu için yapılmış müzikler var. İşte o müzikler de "Ben hint filmiyim ulan!" diye haykırıyor. İşte benim tüm hint filmlerinde hatta mümkünse tüm dünya sinemasında aradığım bu. Bu da benim ütopyam olsun.
Klasik severler, kitabı okuyanlar vs bu filmi muhakkak sevecektir diye tahmin ediyorum ama filmin benim için can alıcı noktaları tiyatral olması (üff tiyatral de dedim. uydu mu bilmiyorum ama), müthiş kadrosu ve oyunculukları ve süper görsel şöleni. Ama dediğim gibi tüm bunlara rağmen herkesin seveceği bir film değil.

Olur da niyetlenirseniz sizi çok heyecanlandırmaz, duygulandırmaz, germez, korkutmaz ama gözünüzü doyurur.

Bak ben de diyorum niye Devdas'a gitti aklım. Gördün mü aynı adam çekmiş filmleri işte. Ama baktığın zaman Black'i de aynı adam çekmiş onu da hiç beğenmemiştim. Rowdy Rathore'nin de yapımcısıymış onun da bi kaç sahnesi dışında pek istikbali yok. Demek ki istikrarsız adam. Ama Guzaarish diye yönetmenliğini, yapımcılığını, senaristliğini, müzik direktölüğünü yaptığı bi film var. Onu da müsait bi zamanda izleyeyim de o zaman veririm adamın notunu. Aynı şekilde çektiği Ram Leela isminde bi filmi daha var şimdi yeni. Onu da ona göre izlerim. Akilli ha.

Sevgiler.

4 Şub 2013

HouseFull

Yapım: 2010 - Hindistan
Tür: Komedi
Yönetmen: Sajid Khan
Oyuncular: Deepika Padukone, Lara Dutta, Boman Irani, Akshay Kumar, Arjun Rampal

Bu filmi izleyip tanıtacağımı daha önceki yazımda belirtmiştim. Normalde filmleri 2, 3 gün bazen bi haftada izlerim ama dediğim gibi bunu bir an önce bitirmek istedim. Peki o zaman.

Film bir komedi filmi ve oldukça sağlam bir kadrosu var. OMG’den referanslı Akshay Kumar ve Love Aaj Kal’dan referanslı Depika Podukone ve Om Shanti Om’dan referanslı Arjun Rampal var. O yüzden indirirken nerdeyse hiç tereddüt etmedim. Ayrıca film hakkında yorumlar da hep iyi yöndeydi.

ANCAK!

Film başladı Akasya Durağı, bitti Akasya Durağı. Bu kadar rezil, bu kadar sefil, bu kadar aşırı ve bu kadar komik olmayan bir komedi filmi beklemiyordum. Zaten bu Akshay Kumar’ın OMG dışında izlediğim hiç bir filminden bi bok olmaz diyebilirim. Bana göre bu adam Bollywood’un en sağlam jönü olabilecek potansiyele sahip. Bir Aamir Khan’la bir Shah Rukh Khan’la, bir Salman Khan’la yarışır isterse. Ama gidiyor nerde bir salaklık komedisi, aşırı oyunculuk olan bi film var orda oynuyor.

Yok bi de gidiyorlar en kaliteli şekilde çekiyorlar. Diyeceğim ki hani imkansızlıktan böyle yapıyorlar ama imkandan bol ne var bu adamlarda. Filmin büyük bölümü Zengin Kız Fakir Oğlan modunda geçiyor zaten. Bi tane büyük köşk, saray neyse öyle bişey kiralamışlar film için orda geçiyor olayların çoğu. Olay dediğim de Zengin Kız Fakir Oğlan tam uyuyo kıyasa yani. Aşırı bi salaklık, aşırı bir sakarlık. Yani bu film nasıl oluyor da bu kadar yüksek yorumlar alıp bu kadar iyi yorumlar alabiliyor.

Sözde komedi filmi ama bir kere hani kahkaha atacağın şeyden de  geçtim hafif komik bişey olur da tıslarsın ya o da yok. Filmin tamamını ifadesiz bi şekilde izledim. Ne biçim komedi lan bu.
Bitsin de hemen yazayım istedim ama bi de 2,5 saatti film. Dedim bir an önce bitsin, bir an önce yazayım, eğer arayan olursa bu yazıyı bulur zaten; boşuna zaman kaybetmesin filmle.

Bomboş, bombok bi film. İzlemeyin. 

Sıradaki filmimiz 2007 yapımı Rani Mukherjee, Salman Khan ve Ranbir Kapoor gibi dev ötesi isimlerin oynadığı Saawariya olacak. Dostoyevski uyarlaması olduğu için ondan beklentim yine yüksek. Umarım onda da hayal kırıklığına uğramam.

sevgiler.

2 Şub 2013

Paan Singh Tomar

 

Yapım: 2010 - Hindistan
Tür: Aksiyon, Dram, Suç
Süre: 135 dakika
Yönetmen: Tigmanshu Dhulia
Oyuncular: Irrfan Khan, Imran Hasnee, Brijendra Kala, Zakir Hussain, Jahangir Khan

Bu sefer güncel yapımlardan çok uzaklaşmadım. Uzun zamandır karşıma çıkan ancak altyazı sıkıntısı nedeniyle izleyemediğim bu filmin altyazısı çıktığını görünce yumuldum. Hem de tam uyumlu altyazı. "İnsan Hayret Ediyor."

Paan Singh Tomar bir biyografi filmi. İzlemeden önce bunu bilmiyordum ancak bir biyografi filmi olduğu kendini belli ediyor. Çünkü hikayenin gerçekliği, sadeliği o kadar belli ki. gerçek olmayan hikayelerde muhakkak ama muhakkak bu kadar da olmaz dediğimiş şeyler olur. Kurgusal işlerde yazar genelde "Zaten yaşadığımız şeyleri yaşıyoruz, İo kadar sinema filmi çekiyoruz, dur şurda bişey yapayım vay anasına dedirteyim." şeklinde düşünür genelde. Yani öyle düşünür heralde. Yani benim fikrim yağni ben olsam...

Tüm bu anlattığım olağanlığa ve doğallığa en uygun adamı seçmişler başrol olarak. Taktir ettim. İrrfan Khan, afişte niyeyse İrrfan diye geçiyor sadece, hint sinemasında aşırı yakışıklı, aşırı mimikli, aşırı artiz olmayıp da  sağlam bir karizmaya sahip nadir aktörlerden. Bu yönüyle de en beğendiklerimdendir. O yüzden bu role daha uygun bi adam düşünemezdim ben de.

Film başlangıçta hani klasik sporcu filmleri olur, keşfedilir, çalışır çalışır  sonunda yarışı kazanır falan gibi bir imaj veriyor ancak o sadece olayın  yan bir hikayesi. Film aslında Hindistan'dan çıkıp olimpiyatlarda dünya imkansızlığa rağmen madalyalar almış sporculara ithaf edilmiş. Paan Singh bunlardan bir tanesi sadece. Bu adamların bunun dışında yaşadıkları hayatlarının konuyla alakasız bambaşka noktaları var. O dediğim çalışıyor yarışı kazanır kısmı belki 15 dk'sı filmin.

Bu arada filmin bi kaç kısmında Kurtalar Vadisi'nde aralarda çalan kemanlı bi dıııııııı dırırı dııııııı gibi bi müzik var. Bildiğin onu çalıyor. Böyle kulaklığı çıkartıp bi sağıma soluma baktım yani biri Kurtlar Vadisi mi izliyor yanımda diye. Müziği de tabii böyle tarif edince çıkartmak zor biraz ama izleseniz anca.

Filmi afişine de ayrıca hayran kaldım. Adeta Miniman Movie Poster. Filmi resmen özetliyor yani. Burdan da tasarımcı, fotoğrafçı arkadaşı ayrıca alkışlıyorum. Her filmde bu göremiyoruz bunları. Gurur duydum.

Bir biyografi filmi olduğu için ve dram, biyografi gibi öğeleri barındırdığı için sanırım müzikli danslı olaylara girmemişler. Kaç filmdir müzik yok, dans yok hasretini çekmeye başladım vallahi.

Bundan sonraki filmimiz de yine çok rast geldiğim ancak altyazısına yeni vakıf olduğum House Full. İkincisini de çekmişler de daha birinciyi izlemek kısmet olmadı. O film de normalde beni afişiyle fragmanıyla cezbeden bir film değil ancak niyeyse kaçtır karşıma çıkıyor, millet de çok beğenmiş artık onu da bakacağız göreceğiz.

sevgiler.

Popüler Yayınlar

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...