30 Eki 2013

Chennai Express

Yapımı :2013 - Hindistan
Tür : Aksiyon, Romantik
Yönetmen : Rohit Shetty
Oyuncular : Shahrukh Khan, Deepika Padukone, Rajnikanth, Upen Patel
Senaryo : Rohit Shetty, Yunus Sajawal, Robit Bhatt, Farhad, Sajid, K. Subhash
Yapımcı : Gauri Khan


Ve nihayet dediğim bir film var bu sefer elimde.

Film çıkalı aylar oldu, soundtrack albümü çoktan piyasada gezinir oldu, biz onu aylarca dinledik ancak gel gör ki filmin dvdsi çıkmasına rağmen bile sağlam bir altyazıyı oldukça uzun bir süre (bu filme göre) bekledik. Sabredemeyip kötü ve uyumsuz altyazıyla bi 30 dk izledim. Sonra bir umut daha turkcealtyazi.org'a girdim ki ne göreyim. King3000 abimiz gene kıyağını yapmış bize. Ondan sonra filmi doya doya bi izledim. İlk 30 dk'yı da o altyazıyla bi daha izledim. Oh.

Bu filmi o malum "Herkesin beğeneceği bir film değil." kategorisine almak istiyorum öncelikle. Yani bu blogdaki birçok filmi izlemeden bu filmi izlerseniz saçma sapan bir mizah anlayışına sahip olduğunu düşünebilirsiniz filmin. Çünkü Shahrukh Khan'ın özellikle bir çok filmiyle ilgili, hatta kendisiyle ilgili bile espriler vardı. Yani oyuncuları da tanımak lazım biraz. Ondan kelli bu filmi genel izleyici kitlesine pek tavsiye edemeyeceğim.

Film için aksiyon filmi demek çok doğru olmaz. Bir tane dövüş sahnesi vardı onun dışında pek bi aksiyonluk durum yok. Macera ve aşk diyebiliriz daha çok. Ancak bi aşk ve macera filmine göre beni şaşırtacak derecede güzel  görsel efektler kullanılmış. Çekimleri falan da çok beğendim. Şarkıları zaten demeye gerek yok. Şarkılar yine Vishal & Shekhar'ın elinden çıkmış. Sanırım bu adamların müzik yaptığı filmleri izlesem epey zaman iyi müziklere sahip iyi filmler izlerim. Bunlar gibi bikaç dayı daha var.

Filmin dövüş sahnesi falan biraz abartılı. Bikaç Hint aksiyon filmi izlemiş herkes az çok tahmin eder nasıl olduğunu. Mizah anlayışı da biraz şımarık oyunculuk mu diyim abartılı mı diyim tam ne diyim bilemiyorum ama kötü oyunculuk diyemem. Çünkü iki başrolün de referansları malum. Bu filmde böyle bi oyunculuk istenmiş demek. Ustalar oynayınca çok gözüme gelmedi açıkçası.

Ağırlılı olarak Tamil kültüründe geçiyor film. Yani burda mı öyle gösterilmiş, yoksa gerçekten öyle mi bilmiyorum ama sanki Tamilliler daha bi Hindistan'ın Afrikalısı gibi. Daha yoğun geleneksel kıyafetler, daha fazla süs ve maskeler vs. Ama güzel. Ben ve benim gibiler geleneksel şeylerden hazzettiği için daha bi keyf alacaktır.

-küçükspoiler-
Özellikle iki sahnede çok güldüm. Birincisi trende şarkıları değiştirerek konuştukları sahne. Nerdeyse bi Bollywood parodisi izledim orda denebilir. Oldukça sevimli bi sahne olmuş. İkincisi de Deepika'nın Shahrukh'a 50 yaşındasın iması yapması ve Shahrukh'un bundan alınması. İkincisindeki tribe daha çok güldüğümü de itiraf edeyim.
-küçükspoiler-

Deepika'da Kabhi Khushi Kabhie Gham'daki o çığırtkanlığı gördüm bu filmde. Konuşma tarzında ciyaklamaları falan. Son zamanlarda oyuncularda çıkan oyuncuuuu Shahrukh giren oyuncuuuu Ranbir, çıkan oyuncuuu Kajol giren oyuncu Deepika gibi benzetmeler yapıyorum. Kajol hakaten çıkan oyuncu gibi oldu. Piyasada yok gibi bişey. Shahrukh hala en gözde forvet. Ama ne kadar daha. Gençlerin önünü açacaklar mecbur. yakında baba rolleri oynamaya başlar. Sonra gelsin dede rolleri. Bi de şu soldaki karakter beni benden aldı. 

Peki bu kadar zaman beklediğime değdi mi? Açıkçası benim için değdi. Şarkılardan, sahnelerden ve atmosterden epeycce keyif aldım. Genel izleyici kitlesi için öyle oovv aman aman bi film değil onu söyleyeyim. Sonra vay efendim öyle dedin de böyle oldu falan gelmesin bana mailden. Bollywood sever arkadaşlar için keyifli sahneler barındıran güzel bir film olmuş. O kada diyip kayboluyorum.

sevgiler.

23 Eki 2013

Yeh Jawaani Hai Deewani

2013 - Hindistan
Romantik
134 Dak.
Ayan Mukherji
Ranbir Kapoor Deepika Padukone Kalki Koechlin ,  Aditya Roy Kapoor 
Senaryo: Ayan Mukherji, Hussein Dalal
Karan Johar ,  Prashant Shah


Hazır boş kalmışken kaptırdıkça kaptırıyorum. Uzun zamandır piyasada adı geçen ve beklenen film geldi geçti. Ancak altyazısı neyse ki beklediğimiz kadar uzun sürmedi de bu yıl içinde çıktı.

Şunu söyleyeyim ki son zamanlarda izlediğim Bollywood filmleri arasında en iyiler arasında yerini alan filmlerden oldu bu film. Çekimlerin kalitesi olsun, prodiksiyon olsun, şarkılar, oyunculuklar, hikaye... Hepsine tek tek bakalım şimdi.

Öncelikle filmin kadrosundan başlayayım. Gerçekten çok sağlam kadrosu var. Böyle kadrolar bir araya gelince zaten hatır için olsa da izlenir çünkü çok sık gördüğümüz bir durum değil. Neticede sinemada hepsinin kendi hükümranlığı var. Hele ki ufak rollerde dev isimleri görünce insanın daha bi hoşuna gidiyor. Burda da Madhuri Dixit bi bölümü şarkı ve danslarıyla çok hoş bir şekilde dolduruyor. Zaten sanırım bu kadın bu işi çok iyi yaptığı için Bollywood'a ordan tutunuyor. Yani Sheldon Cooper'a katılmıyorum.

Esas rollere gelirsek Deepika Padukone güzel bir ineği canlandırıyor. Filmin ilk yarısında kendi karakterinin dönüşümünü izliyoruz temelde. Ama çirkin Betty'den dünya güzeline dönüşmesini değil de inekten insana dönüşmesini. Ranbir Kapoor ise şovunu bir kez daha yaptı bu filmle birlikte. Bu adam gerçekten iyi ve Hint sinemasında adını bırakacak bir genç yetenek kesinlikle. Genç dediğim yani Aamir, ShahRukh, Salman, Irrfan abilerine göre. Bu abilerinin arasında ShahRukh Khan'ın tahtnı devralacak kişi olabilir. Özellikler şarkı bölümlerindeki danslarda bunu daha da belli ediyor. Ki bu filmde tüm şarkılar, klipler ve prodiksiyon oldukça iyiydi. Yönetmen Ranbir'e resmen al da at demiş. Aditya Roy Kapoor içinse benim için enteresan bir durum var. Herifin peşpeşe iki filmini izledim, ki bu rastlantı oldu, herif ikisinde de alkolikti. Alkol olmayan rolleri almıyor mu bu herif acep diye devam edip günahına girmek istemiyorum. Kalki Koechlin için sadece rolünün hakkını verdiğini söyleyebilirim. En güzeli de hiç birinin oyunculuğunun sırıtmaması. İşte bu en sevdiğim.


Yapım gerçekten iyiydi. Çekimler ise ayrıca şahane. Ayan Mukherji'nin daha önceki iki filmini de izledim. Zaten bu çektiği üçüncü film. Herifin ilk çektiği filmde SRK ikinci ve üçüncü filminde de Ranbir'le Deepika'nın oynaması düşündürücü. Adamın arkası sağlam demek ki. Dayıları var. İlk iki filmde durumu kotarsa da benim için bekleneni verebilmiş filmler değil ancak Karan Johar'la birleşince kombo yapmışlar ve ortaya gerçekten eyi bi iş çıkmış. 7.7 milyon $'ı filme yatırmışlar ama hakkını vermişler ki 46 milyon olmuş. 

Şarkılar ve klipler de oldukça iyi ki beni zaten canevimden vuran genelde bu oluyor hint filmlerinde. Şarkıların tamamında çok sağlam prodükterlerle çalışılmış ve çok güzel işler çıkartılmış. Filmin soundtrack albümü bile aylarca dinlenebilir kalitede. Müzisyen ve prodiktör isimlerine ayrı ayrı girmeyeceğim onları ben bizzat kurcalayacağım. İlgilenen ayrıca bakar zaten. Ben şöyle kıpır kıpır bir örnek sunayım da gerisine de siz muhakkak bakın.

 

Senaryo ve hikaye olarak çok farklılık yaratacak bir senaryo olduğunu söyleyemem. Çok üst düzey çok şaşırtacak bir hikayesi yok. Ama şunu söyleyebilirim ki Zindagi Na Milegi Dobara filminin olmamış bir film olduğunu var sayarsak bu filmin kuşkusuz olmuş bir film olduğunu söyleyebilirim. Yok o filmi olmuş bir film var sayarsak bu film zaten hayli hayli mest edecektir.

Haa bir de filmde şöyle ufak ve biz Türklerin hoşuna gidecek ince bi detay var:
 Sevgiler.

22 Eki 2013

Aashiqui 2


Yapımı :2013 - Hindistan
Tür : Müzikal Dram
Süre: 132 Dak.
Senaryo: Shagufta Rafique
Yönetmen : Mohit Suri
Oyuncular : Aditya Roy Kapoor ,  Shraddha Kapoor ,  Shaad Randhawa
Yapımcı : Mahesh Bhatt 


Yine uzun bir ara ve yine söz verdiğim gibi dönemeyişim. Gönül isterdi ki daha sağlam bir filmle döneyim ve bu iğrenç edebiyat yaparmış gibimsi başlangıcı yapmayayım. Ama artık bu günaha hepimiz ortağız.

Artık o kadar boş zamana sahip olmadığımı bu yüzden de çok fazla film izleyip blog yazamadığımı belirtmiştim daha önce de. O yüzden izlemek için zamanı zorlayınca da bu zorluğa değecek filmler izlemek istiyorum artık. Bundan kellidir ki öneriler önceliğim oluyor. Önerilerden gelen Don serisinin referansıyla bu filmin de o klasmanda iyi olacağını düşündüm. Peki oldu mu? Pek sayılmaz. En azından beklediğimi vermedi. Hiç birimizin beklediğini vermeyecek. İzleyecek olanlar bunu bilsin öncelikle. Film kalitesi olarak değil, hikayenin ilerleyişi ve nihayeti olarak.

Öncelikle değinmek istediğim birkaç yüzeysel mevzu var. O esas oğlanın tipi mesela. Merak ettiğim o saç kesimiyle nasıl süper star olduğu. Gerçi geçmişinde star olurken uzun saçlı olduğu görünüyor da asıl merakım son saç kesimiyle nasıl star olarak kaldığı? Tamam eleman düşüyor sonra spoiler vermek gibi olmasın ama içkiye miçkiye bağlamışlar bence traş. Tamamen saç kesimi. Zaten karıya da çektirmediğini bırakmadı kavat.

Esas kız da bu piyasada yeni. Daha birkaç filmi var. Bu filmle iyice parladı (bana göre değil gişelere göre). Fena da oynamadı tamam ama bence gittiği yol yol değil. Oynadığı diğer filmlere baktım da klişe avrupa/amerika çakması filmlerde oynamış. Potansiyel var ama işte çevresi kötü belli ki.

Filmi şarkıları gerçekten iyi. Esas iki şarkı yürek dağlıyor. Sadece onlar için bile izlenebilir. Ben onlar için izledim açık söyleyeyim. Genelde iyi şarkılara sahip filmlerden iyi hikayeler çıkıyor. Bu film de iyiydi ama bu şarkıları hak edecek kadar değil.

Hani Dil Chahta Hai'de zengin çocuklarnın uyduruk dramlarıyla ilgili söylediklerim var ya filmin yarısı bundan ibaret. Diğer yarısının çoğu şarkılar ve kalanı da kızın saf güzelliği.com. Tamam filmi hepten gömmüş gib olmayayım. Ben ordan sağlam mesajlar aldım, kafamda bazı taşları bi daha sağlamlaştırdım ama bu biraz osuruktan nem kapmaya benzer yani. Film tamam eyvallah izlenir ama bir baş yapıt değil ne yazık ki. Biz de göte göt derler. Bu kadar methedildi diye seyirciye oynayacak değiliz.

Film baştan itibaren saf klişelerle dolu. Bir yandan yükselik hikayesi klişeler işlenirken bi yandan çöküş hikayeleri klişeler işleniyor. Hint filmlerinde klişelerle başlayıp beni bambaşka noktalara götüren çok film olmuştur onun hatrına filmin sonuna kadar bir umut bekledim ama bahsettiğim uyduruk zengin dramının çok uç noktada nihayetlenmesiyle beni hayal kırıklığına uğrattı. Olan kıza oldu.

Şarkıları açın dinleyin ama onlarda güzel işler var.

sevgiler.

27 Eyl 2013

Don 2


Yapımı : 2011 - Hindistan
Tür : Aksiyon ,  Dram ,  Suç
Yönetmen : Farhan Akhtar
Oyuncular : Shahrukh Khan ,  Hrithik Roshan ,  Priyanka Chopra ,  Boman Irani ,  Lara Dutta
Senaryo : Salim Khan ,  Javed Akhtar
Yapımcı : Farhan Akhtar ,  Gauri Khan 

Ve kral geri döndü...

Diyebilirdim büyük bir heyecanla. Tabii bu filmi 5 sene kadar beklemiş olsaydım. İyi ki 2006'da izlemişim birinci filmi çünkü böyle bi filmi 5 sene beklemek adamı çatlatır. Ama en başta şunu söyleyeyim ki bu kesinlikle 5 sene beklemeye değecek bir film olmuş.

Farhan Akhtar Don'un ilk filmiyle beni oldukça şaşırtmıştı ki bunla beraber şaşkınlıktan ağzım açık kaldı. Bu herif böyle filmler çekebiliyor madem ne lan bu çektiği dandirik dundirik filmler. Sanırım adamın aksiyon dalında iyi olduğunu sorgusuz sualsiz kabul etmek lazım. Hazı aksiyon sekmesine girmişken biraz da burdan yürürüz bundan sonra. (Tabii elimdeki 6-7 adet bekleyen filmi bitirdikten sora.)

Filmin afişlerinde "The King is Back" yazıyor. King Don'u ifade ettiği kadar elbette ki King Khan ünvanına sahip Shah Rukh Khan'ı da ifade ediyor ve bununla beraber benim Shah Rukh Khan hayranlığım büyüyor büyüyor büyüyor... 50 yaşında bir adamın 25-35 yaş aralığındaki partnerlerle aşık atmasını zaten bi kenara bıraktım, herif bir efsane olma yolunda her filmde üstüne katlıyor resmen. Bugün nasıl hiç filmini izlememiş olanlar bile Raj Kapoor ismini biliyorsa iddia ediyorum ki her sinema meraklısı adam en az bir Shah Rukh Khan filmi izlemiş olacak. Bu arada Shah Rukh Khan'ın filmde tipden tipe giriyor olması da beni ayrıca etkiledi. Valla helal olsun herife. (Yalnız ne SRK övdüm. Öv öv bitmedi. Ama adam king yani. Boşuna demiyorlar.)

Bu arada Shah Rukh Khan'la Kajol'ün New York'ta bir Türk taksicinin taksisine bindiği video var. Şu diyalog beni bitirmişti:


"Pardon, siz film yıldızı falan mısınız?"
"Evet Erhan biz Hint filmlerinde oynadık."
"Ovv siz Bollywood aktörlerisiniz."
"Evet biz Bollywood aktörleriyiz."
"Bu çok ilginç. Siz bayaa bi ünlü olmalısınız."

"Evet. Dünyaca ünlü. Mumbai'de" (!)

Neyse konumuza dönelim. Shah Rukh Khan zaten The King tamam onu kenara koyalım. Filmde yan rollerde de babalar olduğunu zaten birinci filmde de belirtmiştim. Ancak Hrithik Roshan hiç beklemediğimiz bi rolde karşımıza çıkıyor. Nerdeyse diyaloğu bile yok ama şovunu yapıp çekiliyor diyebilirim. Böyle küçük sürprizler falan. ehehe.

Bir devam filmi olarak beklenmeyecek kadar iyi olduğunu söyleyebilirim. Birinci filmde ağzımızı açık bırakan senaryo ve aksiyon bu filmde pick yapmış diyebilirim. Nerdeyse boş ya da gereksiz sahne yok. Sürekli bir aksiyon sürekli bir hareket. Bi Batman tadı almadım filmden desem yalan demiş olurum. O gada yani. Bi de Boman Hirani'nin 3 idiots'taki tiplemesi hala aklımdan çıkmıyor. O aklıma geldikçe de bu karakterdeki karizmasına hayret ediyorum ediyorum ediyorum önü alınmaz bi şekilde.

Haa Batman demişken. Bu filmim Batman'le benzerlik gösteren yönleri var. Misal 1978'de Amitabh Bachchan'la bir kez çekilmiş olması ve ilk filmin onun Remake'i olması. Devam filmleri ise sanırım yeni türetildi. O konuda net bir bilgi henüz elimize ulaşmadı. Bir diğer husus ise filmin oyununun yapılmış olması. Senaryo vs ne kadar uyuşuyor bilmiyorum ama filmin hayranlarını heyecanlandıracak bi ekstra bu da. Haa ben oynar mıyım? Oynamam. Niye? Çünkü grafiklere baktım GTA 3 ayarında. Posterlere bakıyorsun sanki SRK'nin kendisiyle oynayacakmışsın gibi ama oyuna bakıyorum kafa nerdeyse ten rengi bir küpten oluşuyor. Olmamış yani. Bi de birinci filmi atlamışlar. Direk Don 2: The Game diye yapmışlar. İkinci filmin aksiyonunun çok daha fazla olmasından kaynaklı olabilir. Birinci filmden çıksa çıksa Hitmen tadında bişey çıkabilir oyun olarak. (Az daha Hintmen yazdım iyi mi.)

Filmin ilk serisinde zaten çeşitli olarak bir çok şeyden bahsetmiştim. Şimdi aynı detaylara girmeyeyim bi daha. Ama kısa kesersek şunu söyliyim. Bu film izlenir hacı. Büyük ekranda, iyi ses sistemiyle, iki film peşpeşe, Blue-Ray olarak izlenir. Bu tip imkanları olan bana bi ulaşsın bişey deniycem.

Sevgiler.

20 Eyl 2013

Don


Yapımı : 2006 - Hindistan
Tür : Aksiyon ,  Suç
Süre: 171 Dak.
Yönetmen : Farhan Akhtar
Oyuncular : Shahrukh Khan ,  Kareena Kapoor ,  Priyanka Chopra ,  Boman Irani ,  Tanay Chheda
Senaryo : Farhan Akhtar ,  Javed Akhtar
Yapımcı : Farhan Akhtar ,  Ritesh Sidhwani  

Aslında bu filmi izlemeye başladığımdaki planım ikincisini de izleyip beraber tanıtmaktı ama bi filmi izlemem artık haftaları aldığı için ilk filmi unuturum diye taze taze kayıtlara geçsin dedim. Film belki de uzun zaman sonra izlediğim en sağlam filmlerden biri. Kaliteli bir aksiyon, kaliteli bir senaryo, kaliteli bir kurgu, oyuncular, çekimler... Ve nihayetinde kaliteli bir film.

İlk olarak Farhan Akhtar'dan başlayayım. Açıkçası Farhan Akhtar ismi benim hint filmi seçimlerimde pek olumlu bir referans teşkil etmiyor. Dil Chahta Hai ve Lakshya gibi filmlerden sonra bu ismin çektiği başka bir filmi hevesle izlememi kimse beklemesindi elbette. Ancak bu film öneri olarak geldi. Belki daha önce bakmıştım ve belki de Farhan Akhtar'dan dolayı indirmeye değer bulmamıştım ama unutmuşsam demek ki öneri geldi diye nedir ne değildir diye bakmadan indirdim ve keyifle izledim. Filmi bitirdiğimde içimden geçen şey keşke büyük bir televizyonda iyi bir ses sistemiyle izleyebilseydim fikriydi. Ahh keşke...

Senaryo ve kurguya gelirsek ikisi de temelde oldukça sağlam. İlk başlarda "ulan yine Shah Rukh Khan ve yine ikiz karakterler..." diye içimden geçirsem de bu herif her seferinde kafamdaki o algıyı yıkmış oluyor film sonunda. Çünkü bilinçaltında; eğer bir senaryoda iki tane birbirine benzeyen karakter varsa yanlış anlaşılmalar silsilesi/komedisi gelir ve olaylar gelişir klişesi var. Shah Rukh Khan çift karakter oynadığı her filmde benim kafamdaki bu klişeyi yerle yeksan ediyor.

İşin aksiyon boyutuna gelirsek boş sahne neredeyse yok gibi. Sahneler sağlam bi şekilde doldurulmuş ve bir çok hint filminde olan adamların uçtuğu kavga sahneleri bu filmde yok. Daha gerçekçi olması da daha ciddi ve oturaklı bir film yapmış kendisini. Mekan ve sahne çeşitliliği bolluğunuysa ayrıca belirterek geçeyim.

Kadro ise her zaman bir arada görmemizin neredeyse imkansız olduğu bir kadro. Yan rollerde bile çok büyük oyuncular var. Arjun Rampal'dan tutun Boman Irani'ye, Kareena Kapoor'dan tutun Om Puriye kadar... Hele Boman Irani'yi 3 idiots'daki Müdür/Dekan/Rektör, her neyse, rolünden sonra böyle karizmatik bi rolde görmek oldukça şaşırttı. Hindistan'da harbi çok hakikatli çok büyük oyuncular var. Shah Rukh Khan'a burda bi daha değinmeden geçemeyeceğim. Bütün gelip geçecek oyuncular bi tarafa kendisi bi tarafadır. Kanımca da bir Raj Kapoor kadar kendisinden bahsedilecektir yıllar sonra. Ahan da buraya yazıyorum (gerçek manada). Priyanka Chopra'ya da ayrıca sevgiler. Hindistan'da dünya güzeli/Türkiye'de dünya güzeli diye caps canlandırın gözünüzde işte. 

Açıkçası bu filmden sonra ikinci filme dair beklentim de arttı. Gerçi devam filmleri hayal kırıklığı olur ancak bunun 3.sü de çekilmiş demek ki var bi hikmet.

Haa bi de konudan bağımsız olarak tanıtımlarla alakalı "Uzun ama güzel film işte izleyin" tadında yazdığım söyleniyor. Onlara burdan cevap vermek istiyorum. "Biz de aksini iddia etmiyoruz.:D"

sevgiler.

9 Eyl 2013

Raavan

Yapımı : 2010 - Hindistan
Tür : Aksiyon ,  Dram ,  Gerilim ,  Macera ,  Romantik ,  Suç
Süre: 130 Dak.
Yönetmen : Mani Ratnam
Oyuncular : Aishwarya Rai Bachchan ,  Abhishek Bachchan ,  Bipasha Basu ,  Govinda ,  Ravi Kishan
Senaryo : Mani Ratnam ,  Vijay Krishna Acharya
Yapımcı : Mani Ratnam ,  Shaad Ali

Meraba akadaşlar. İstanbul'a taşınmaydı, ev tutmaydı, yerleşmeydi, efendime söyliyim iş bulmaydı, çalışmaydı derken ağustos ayı blog için tamamen boş bir ay olarak geçti. Peki ağustosu telafi edecek miyiz? Elbette ki edemeyeceğiz. Çünkü ben artık manyak gibi film izleyecek kadar boş vakte sahip değilim. Olsun. Canım sağolsun. Olduğu kadar artık.

Öncelikle filmi tanışmaya başlarken bu Hindistan sinema sektörünün bir manyaklık içinde olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. İlk denk geldiğimde de biraz şaşırmıştım, şimdi bu ikinci oldu. Yav bi yönetmen aynı senaryoyu, %95'i aynı oyuncularla, birebir aynı sahnelerle, aynı yıl içinde iki kez neden çeker? Daha önce denk geldiğim de Shingam filmiydi. Gerçi onun yönetmeni ve oyuncuları farklıydı, bir yıl sonra çekilmişti ama 1 yıl olması neyi değiştirir. Aynı film la işte. Ajay Devgan abimize burdan saygılarımı iletiyorum. Söylediklerimin onunla uzaktan yakından alakası yoktur.
Tamil-Mumbai çatışması mı diyim, Mumbai sineması burdan yola çıkarsak Tamil sinemasının bir üst leveli mi oluyor diyim tam emin olamadım. Halbuki Tamil filmlerinde de yardırıyorlar. O kadar yardırıyorlar ki Bollywood tarafından tekrar çekiliyor. Acaba dille alakalı bi sıkıntı mı? mesela burda diyelim güneydoğu'da bi aksiyon filmi çekildi ve kürtçe. Bunu tekrar Türkçe olarak mı çekersiniz yoksa dublaj mı yaparsınız. Hiç değilse altyazı bişey... Yok bu işin altıda başka bi bit yeniği var. Bilenler beni bi aydınlatsın.

Filmi izledikten sonra ilk çekilen haline baktım, oyunculara baktım nerdeyse birebir aynı. Sadece bir iki oyuncuda değişiklik var. Çekimler, sahneler bile %90 aynı hatta %96-97 bile diyebilirim. Öbür filmi izlemedim tabii de baya bi göz attım sahnelerine. Birebir yav.

Film ağırlıklı olarak koyu renkler içeriyor. Ondan kellidir ki Aishwarya Rai'nin gözleri filme bariz renk katıyor. Guru'daki gibi bu filmde de karı-koca oynamışlar (ayy ne romantik). Zaten Guru filmini çeken dayıyla bu filmi çeken dayı aynı dayı. Bu dayı bu arada möhim bi dayı. 
Filmin çekimleri çok etkileyici. Manzaralar, sahneler, teknikler falan ben izlerken çok keyif aldım açıkçası. Keşke şöyle bi 150 ekranda izleme şansım olaydı o zaman dadından yenmezdi ya nasip kısmet işte. Olmayınca olmuyor.
Filmin senaryosu en temelde klasik. Ancak gerçek sınırları içindeki her senaro temelde klasiktir. Klasik değilse fantastik olur (ne gadada biliyorum. bak bak bak.). Ancak klasik bir hint filmi olmadığı aşikar. Bu benim hint filmi olarak sevdiğim bir tarz değil ancak sinema olarak iyi bir sinema örneği diyebilirim. Danslı, düğünlü, renkli, cicili,  bicili hint filmi arayanlar için değil bu film ne yazık ki. Ama Agneepath, Udaan, Black gibi filmleri seven insanlar için keyifli vakit geçirecekleri bi film diyebilirim.



sevgiler.

1 Eyl 2013

Paheli


Yapımı : 2005 - Hindistan
Tür : Fantastik
Süre: 140 Dak.
Yönetmen :  Amol Palekar
Oyuncular :  Shahrukh Khan, Anupam Kher, Rani Mukherjee, Amitabh Bachchan
Senaryo :  Vijayadan Detha, Sandhya Gokhale

Merhaba. Gene ben. Neden böyle oluyor diye artık sormadan edemiyorum. 3 tane hint filmi izliyorum bütün düzenim, dengem, şeklim, şemalim, şftım kayıyor. İşler, güçler, dertler, tasalar, yoğunluklar, yorgunluklar bitmiyor. Haftada 2-3 film izleyen ben bir buçuk ayda bir filmi zor izler hale geldim. Kesin göz var üstümde. Bi de blogun en başında sevmediğim dandirik bi film kalmış. Zor şartlar altında izlediğim bu filmle hemen güncelleyelim, yenilenelelim, güzelleşelim.

Bir kere artık bunca zamandır işlediğimiz derslerde Shah Rukh ve Rani'nin tartışmasız iyi bir çift olduğu gerçeğini defalarca gördük, tatbik ettik, benimsedik. Bu konuda zaten sıkıntı yok. Ancak bu kadar zamandır beraber oynamaları ve çok önemli filmlere imza atmalarından mütevellit ben aşağı yukarı aynı yaşlardadırlar herhal diye düşünürken bir de baktım ki arada 12-13 yaş fark var. Shah Rukh Khan'ın bu kadar genç göstermesi hatta Rani'yi de geçtim kendinden iki alt kuşakla aşık atabilmesi taktire şayan. Hakikatli ve tartışmasız iyi bir oyuncu olduğu burda da ayan beyan ortaya çıkıyor.

Daha ziyade filmden de bahsetmek istiyorum. Zira bu çiftleri yakıştırma olayı artık her filmde her filmde sürekli okuyanlara da "Tamam kardeş anladık." dedirtmiş olabilir.

Hep aşk, hep entrika, hep aynı tarz filmler diye biraz uzaklaşmak istedim. Her ne kadar sevdiğim tarz düğünler, danslar, gelenekler, oyunlar falan olsa da blogda çeşitliliğe yer vermek adına "Acep bu Hindistan'da Fantastik namına ne vardır diye girdiğim bu yolda yaklaşık 5-6 tane film indirdim. Ancak yine karşıma Shah Rukh Khan ve Rani Mukherjee çıktı. Hindistan'da bu büyük oyuncuların olmadığı filmleri bulmak mümkün olsa da altyazılar sıkıntı olduğu için kaçış yok gibi. Ancak yine de bu filmi ilgimi çektiği için indirdim. 

Filmin sahneleri, müzikleri, görüntüleri ayrı ayrı çok güzel. Oyunculuklar çok iyi. Özellikle Shah Rukh Khan burda bir kez daha farklı bir tiple ve karakterle karşımıza çıkıp boy göstermiş. Adam beni My Name is Khan'dan itibaren bu tip konusunda istikrarlı olarak şaşırtıyor. Yönetmen ise film namına oldukça iyi iş çıkarmış diyebilirim. Peki bu kadar saydığım şeyin bir aması var mı? Ne yazık ki var.

Fantastik diye indirdiğim film elbetteki fantastik öğeler barındırıyor ancak salt bir fantastik film değil ne yazık ki. Temelde bir imkansız aşk filmi. İşin fantastik boyutu sadece aşkın imkansız olmasının sebeplerinde kendini gösteriyor. Onu dışında çok fantastik boyutlara sahip olduğunu söyleyemeyeceğim.

Ama kukla olayını anlamlandıramasam da sevdim.

Senaryoya da fantastik filmden ziyade aşk filmi olarak bakınca çok bir şey vadettiğini söyleyemeyeceğim.  Zira aşk filminden çok fantastik film olarak görmek o kadar mümkün değil. Senaryonun başlangıcını gidişatını oldukça beğendim ama bağlandığı noktayı ve o noktadan verdiği mesajı o kadar beğenmedim. Hatta biraz ahlaksızca bulmadım da değil. Belki ben yanlış tarafı tuttuğum için olabilir ya da senarist bazı karakterleri yanlış modellediği için de olabilir. Bence ikincisi.

Senaryonun bağlandığı nokta dışında güzel görüntülere sahip, sağlam bir ekranda izlendiğinde deli keyif verebilecek bir film olduğunu düşünmekteyim. Evet son bir saattir röpteşambırımı giymiş, berjerime yayılmış, puromu höpürdetirken bunu düşünüyorum. Hmm.

Haa bide Amithab Bachchan var. Çok küçük rolü olmasına rağmen bollywood'un mikenk taşlarından olduğunu belli eder nitelikte filmde yer aldığını söyleyebilirim. Hatta söyleyebilir ve giderim.


Sevgiler.


20 Tem 2013

Love Breakups Zindagi



Yapım: 2011 | Hindistan
Yönetmen, Yapımcı, Senaryo: Sahil Sangha
Oyuncular: Zayed Khan | Dia Mirza | Cyrus Sahukar | Tisca Chopra | Satyadeep Mishra | Pallavi Sharda


Merhaba. Bir zaman israfıyla daha yine sizlerle birlikteyim. Bu yazıyı çok uzatmayı planlamıyorum. Filmi hemen gömüp gideceğim.

Bir filmin hindistanda çekiliyor olması onu bir hint filmi yapmıyor. Bu film buna bariz bir örnek. Film o kadar elit bir kitlenin elinden çıktığı belli bir film ki nasıl anlatayım bilemiyorum. Düşünün ki bir hint filminde düğün sahnesi var ve tırt. İnanabiliyor musun sevgili Şansal? Hani elit şehirliler köylüyü beğenmez hakir görürdü de şimdi organik yiyecek diye köylere saldırdılar ya, kültürde de aynısı oluyor. Şehrin verdiği kültürsüzlük ve sığlıktan kurtulmak için geneleklere sığınıyor bu elitler. Aslında hiç bağlı olmadıkları ve uzaklaşmak için götünü yırttıkları, gerici gördükleri geleneklere. Öyle oluca da olay sığlıktan kurtulamıyor. İzlemişseniz bilirsiniz Avrupa Yakası'nda kızlar kına gecesi yapıyor. Nişantaşı bebelerinin yaptığı kına gecesi ne kadar geleneksel olabilir ki? Burda da o tip bir durum var işte. Düğün sahnesinin sığlığı da ordan geliyor. Zengin bebelerin uyduruk aşklarını ve dertlerini anlatan yapımlardan biri bu ve senaryo bir aşk hikayesinde düşünebileceğini bütün basitlikleri ve klişeleri barındırıyor. Cins bi kızla ilişkisi olan esas oğlan, ona vakit ayırmayan bir adamla beraber olan bir cici kız, bunların arkadaşlarının düğününde tanışıyorlar, takılıyorlar ve bu süreçte ikisinin sevgilisi de yok. Bilin bakalım neler oluyor? Yok hepsinden geçtim de o kızların erkek arkadaşları resmen törenle kızı esas oğlana veriyorlar ya büyük bir anlayış içinde; bu nasıl mezhebi genişlik lan. Sıçarım sizin aşkına der kızın da ağzını yırtarım, çocuğunda çükünü keserim (GÖZDAĞI). Salak salak senaryolar işte. Adamı hasta etmeyin.


Filmi yapanlara da bok attım çünkü böyle senaryoları yazan adam ancak böyle yaşayan bi adam olabilir. Ben hayatımda hiç aşırı lüks bir restorana gitmedim. Aşırı lüks bir restoranı kulaktan dolma bilgim yoksa nasıl betimleyebilirim? Burda da bi sahnede sokakta bişeyler yiyecekler sözde ama yiyemiyorlar kavga çıkıyor. O kavga çıkarmazsa oradaki satıcıyı ve ortamı betimleyemeyecekti çünkü senaryoda.

Yaratıcılıktan uzak ve aşk filmlerine artık ara vermem gerektiği kararını verdirten bir film oldu. Bundan sonra suç, aksiyon, fantastik vb hint filmi önerisi olan varsa alabilirim. Bu uyduruk heriflerin uyduruk hikayelerini izlemekten sıkıldım çünkü. Ne varsa eskilerde var diyip SRK-Kajol filmleri serisini tamamlayacağım illa da aşk filmiyse. Bu nedir ya. Dil Chahta Hai'de de aynı boktan hissi yaşamıştım. Yeter.

Sevgiler.

19 Tem 2013

Mujhse Dosti Karoge!


Yapımı : 2002 | Hindistan
Tür : Aile | Dram | Müzikal | Romantik
Süre: 149 Dk.
Yönetmen :  Kunal Kohli
Oyuncular :   Hrithik Roshan | Rani Mukerji | Kareena Kapoor |Uday Chopra
Senaryo :  Aditya Chopra | Kunal Kohli
Yapımcı :  Yash Chopra | Aditya Chopra

 
Nihayet bitti. Böyle filmlere denk gelince bloga ara vermek zorunda kalıyorum ne yazık ki. İzle izle bitmek bilmiyor. Ara verince de tekrar izlemek istemiyor insan, yarıda bırakmaya da kıyamıyorum. Neticede bi Rani Mukherjee filmi.

Film belli ki çok piyasa amaçlı çekilmiş. Yani bir DDLJ, bir KKHH çakması yapılmaya çalışılmış ama yemiş mi? Tabii ki yememiş. Tahmin ediyorum kast şu şekilde şekillendi: Senaryo hazır, kim oynayacak SRK, Rani belki Kajol ya da başka biri. Eee o 3. kişi olmadı. Kareena'yı koyalım oraya o zaman. Yok olmaz. Neden? Çünkü Kareena daha önce SRK'nin küçük kardeşi yaşındaydı, şimdi eşi olarak oynaması biraz abes durur. E o zaman SRK'yi şutlayalım yerine yükselen yıldız Hrithik'i koyalım. Olur mu? Olur. (OLMADI)

Hrithik Roshan'ın böyle filmlerini gördükçe bu günlere nasıl geldiğine hayret ediyorum. Yani şu tip, şu oyunculuk nasıl bu günlere, bu büyük yapımlara erişir. Erişmiş tamam, iyi de olmuş lafımız yok da bu nasıl pis bi geçmiştir arkadaş ya. O saçlar, o tip, o toyluk. İyi toparlamış valla helal olsun. Bi de herifin parmağını keşfettiğimden beri sürekli sağ elinin gözükmesini kolluyorum. Bazı sahnelerde bariz gösterilirken genelde gizleniyor ve sol el  kullanılıyor. Yakalamaya çalışmadan duramıyorum.

Kareena Kapoor'a ise hala kılım. Torpilli olduğu o kadar belli ki. Bir Kapoor soyadı taşımanın ekmeği bu kadar yenir yani. Bu aşırı oyunculuk, bu şımarıklıkla piyasanın ekmeğini yiyor ya gözüm var yeminle.

Rani Mukherjee'ye ise söylenecek bişey yok. Bu kıza neden hep kazık yiyen roller veriliyor anlamıyorum. Rol yapışmış kadına resmen. Zaten Rani Mukherjee hatrına bitirdim filmi. Bir Preity Zinta olsa çoktan bırakmıştım yani. Ki bırakmışlığım da var.

Senaryo çok tırt. Tam bir liseli kafası. Liseli duygusallığı. Liseli entrikası. Çok gereksiz. O ağır duygusal sahnelerde zerre duygulandıysam terbiyesiz oliyim. O kadar saçma, o kadar yersiz entrikalar ve duygusallıklar ki en azından içimden "ya abi bi siktir git gözünü seveyim" demeden edemedim. Ancak filmdeki Rani ve Kareena'nın oynadığı rollere bakarak evlenilecek kız ve eğlenilecek kız nasıl olur onu çok bariz görebiliriz. Hangisi eğlenilecek, hangisi evlenilecek tahmin edersiniz artık. Ehehe.

Yash Raj filmlerini genelde seviyorum ama çok iyi filmler olduğu gibi çok dandirik filmler de çekmişler. Filmlerini izledikçe bunu bellediğim de iyi oldu. Bundan sonra her Yash Raj filmiyim diyene tuzla koşmayacağım.


E Hiç mi İyi Bişey Yok?
Var. Olmaz olur mu? Bi tane 12 dakikalık kolaj bi klip var. Şarkılar ve o sahnedeki danslar çok eğlenceli. Şarkıların orijinallerine de baktım çoğu 70-80 lerin şarkıları. Çok tanıdığım şarkı vardı ama filmlerin orijinallerinden değil  çoğu. Aynı şarkıları izlediğim filmlerde de kullanmışlar. Artık gönderme mi yapmışlar, tembelliğe mi kaçmışlar tam bilemiyorum. Ama burdaki kolajı beğendim. Temiz temiz de kaydetmişler ki on numara olmuş. Klip de burda. Zaten bunu izleseniz yeter yani. Filmi indirip ne neti israf edin ne de zamanı. Ben ettim siz etmeyin vesselam.

sevgiler.

14 Tem 2013

Kites


Yapımı : 2010 - Hindistan
Tür : Aksiyon ,  Dram ,  Gerilim ,  Romantik
Süre: 123 Dak.
Yönetmen : Anurag Basu,  Anurug Bashu
Oyuncular : Hrithik Roshan ,  Barbara Mori ,  Kangana Ranaut ,  Luce Rains ,  Kabir Bedi
Senaryo : Anurag Basu ,  Anurug Bashu ,  Robin Bhatt ,  Akarsh Khurana
Yapımcı : Prashant Shah ,  Rakesh Roshan


Bu aralar yine seriye bağladım. Malum çay zamanı köydeyiz.Çay desen tam gelmemiş, hava serin ama sinekler var madem iş yok filme abanıyoruz buralarda. Güzel de oluyor. Geyiği uzatmadan filme geçelim.

Film gördüğümüz üzre Hrithik Roshan'ın başı çektiği, Barbara Mori'nin eşlik ettiği, Kangana Ranaut'un gözüktüğü bi film. Kangana'dan önceki yazıda bahsetmiştim biraz, sonraki filmi yani bu filmde de izleyip hakkında daha fazla şey söyleyebileceğimi belirtmiştim ancak sanırım pek fazla bişey belirtemeyeceğim. Yalnız şunu söyleyebilirim ki Rani ya da Kajol'le kapışamasa da Kareena ya da Katrina Kaif'le kapışır. Artık Gerisini siz kıyaslayın.

Hrithik için şunu söyleyebilirim ki; adam tam bir dünya standarlarında oyuncu. Ne versen oynuyor ve yaşlandıkça kıymetleneceği de aşikar. Çok çeşitli filmini izledim çünkü adam çok çeşitli oynamış. Tarih, aksiyon, aşk, suç, dram ne versen götürüyor. Taktir ettim. Ama bi vücut gösterme olayı var bunda da tabii. O kadar vücut yaptık heralde göstereceğiz derse gıkımı çıkaramam eyvallah der geçerim. Bu çeşitlilik yönüyle adamı cidden taktir ediyorum.Ha bak. Şimdiye kadar benim farketmediğim belki de bir çoğu kişinin farketmediği, genç kızları hayal kırıklığına uğratacak ya da en azından şaşırtacak bir tuhaflığını farkettim bu filmde. Göstermemek için oldukça özenli çekmeye çalışmılar ancak ne yazık ki isteseler de istemeseler de gözükmüş. Hrithik Roshan'ın sağ elinin baş parmağında çift parmak var. Genetik bozukluk mudur nedir tam bilemiyorum şimdi ama isteyen google'da aratabilir. O kadar filmin izledim farketmedim ama bu filmde ancak yakaladım. Vallahi her güzelin bir kusuru vardır da bu kusurla adam bu günlere gelmişse helal olsun. İyi pari partnerleri kıllanıp arıza çıkartmıyor.

Kites filmi için tam bir Hint filmi diyemeyiz çünkü hiç bir sahnesi Hindistan'da geçmiyor. Amerika'ydı Meksika'ydı bi aşağa kovala bi yukarı kaç geçip gidiyor. Filmin aksiyon sahneleri çok iyi olmasına, paraya hakkaten kıyıldığının belli olmasına karşın romantizmin bu kadar yukarı çekilmesi biraz aşırı olmuş. Hatta Türkçe'ye de Tehlikeli Aşk diye çevirmişler. Tamam Türkçe ismi filmin konusuna uygun da bizimkiler her boku da aşağı yukarı böyle çeviriyor. Adam filmin adını uçurtmalar koymuş sen Tehlikeli Aşk diye çeviriyorsun. He. O adamın aklı kesmemiş. Milyon dolar yatırım yapmış demiş ki adını da Uçurma koyuyorum. Sen diyorsun ki Uçurtma yemez Tehlikeli Aşk iyi hacı. Ulan manavlara mı yaptırıyorsunuz bu sanat tahlillerini anlamıyorum. Gerçi mesela adam Çin'de başkentinin adını Beijing koymuş sen tutup elin herifinin başkentine Pekin diyorsun. Nasıl bir kafa yapısıdır arkadaş bizdeki? Neyse sapmayalım.

Filmi izlerken ortak yapım olduğuna nerdeyse emindim. Ama baktım sadece Hindistan yazıyor. Yine de yabancı yapım şirketleri mevcut işin içinde belli. O atlamalı patlamalı sahneler klasik. İyi kotarılmış ona lafım yok. Ama bir Hindistan filminden çok bir Avrupa/Amerika filmi tadındaydı. İspanyol kadının sürekli çıplak dolaşması, Hritkin'in sürekli vücut gösterisi vs. Bunlar benim bir Hint yapımında aradığım şeyler değil. Bu söylediklerim filmin genel iyi mi kötü mü tartışmasının dışında.

Filmin genel olarak izlenilebilirliğine bakarsak kendi kategorsirisinde iyi. Ama bir Hint filmi değil temelde. Güzel görüntüler var. Senaryoya baktığımız zaman çok olağanüstü orijinal bi senaryo değil ama bağlanabilecek en iyi şekilde bağlanmış. Bi de Hintli adamla İspanyol kızının aşkı bana çok samimi gelmedi açıkçası. Yani fena aşıklar gibi gitti gitti ki öyleydiler de ama ben bi türlü ne yakıştırabildim, ne kafamda inanabildim ikisinin süpersonik aşık olabileceğine. Yani adam da kız da görsel olarak o kadar sağlam ki en fazla cinsel olarak birbirini arzuluyorlardır diye düşündüm ama şaka maka aşıkmışlar birbirine. Çuk. Halbuki Kangana'nın oynadığı karakterle ispanyol kız yer değiştirse eminim çok çok daha inandırıcı olurdu. Neyse artık geçmiş olsun.

Daha söylenecek söz kaldı mı bana bilemiyorum. Sanırım bu kadarı kâfi. Hadi kaçtım.

sevgiler.


Popüler Yayınlar

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...