26 Tem 2014

Raanjhanaa


Yapımı: 2013 - Hindistan 
Tür: Dram, Romantik
Süre: 138 Dak.
Yönetmen: Aanand Rai
Oyuncular: Dhanush, Sonam Kapoor, Abhay Deol, Mohammed Zeeshan Ayyub, Swara Bhaskar
Senaryo: Himanshu Sharma
Yapımcı: Krishika Lulla ,  Sunil Lulla

Allah sizi inandırsın son postu attığımdan beri, yani yaklaşık 1,5 ay falan oldu, bu filmi izlemeye uğraşıyorum. Tam yine seriye bağlamaya niyetlenmiştim ki uyuya kalmalar, yorgun olmalar, işler-güçler... Bi de araya kore sineması soktum. Dizilere kadar gitmem de filmlerde onların da çok değişik bi kafası var. Oralara da bi bakın muhakkak. Hani romantik filmler değil belki ama gerilim ve aksiyonda oldukça üst düzey işler var. Oldeuboi ve Sympathy for Mr. Vengeance filmlerini özellikle öneriyorum. Çok film izlemedim zaten ama bu iki film zaten bi üçlemenin iki filmi. Böyle derinden vuruyor. Kore için de ayrı blog açamayacağıma göre burdan bunları da belirtmiş olayım ve asıl konumuza dönüyorum.

Normalde yapacağım bişey değil ama filmi özet geçiyorum:  Çatışma çatışma çatışma çatışma çatışma çatışma dram dram dram dram çatışma çatışma çatışma çatışma dram çatışma dram entrika entrika politika mesaj mesaj mesaj komünistler romantizm psikopatlık çatışma çatışma çatışma psikopatlık çatışma çatışma çatışma... Bu kadar yeter heralde. Daha fazla bili verip filmin heyecanını da kaçırmak istemiyorum.

Filmin beğendiğim ve beğenmediğim yönleri var. Benim her fırsatta genelde belirttiğim Hint filmlerinin konuyu ve karakteri sıfırdan alıp nihayetlendirmesi burda da var. O bakım biraz biyografi filmi gibi oluyor. Ama bu karakterin motivasyonlarını falan daha iyi idrak etmemizi sağlıyor. Ana karakterleri gelmişini geçmişini öğreniyoruz. İzlerken de bi eşimizin dostumuzun hayatını izliyor gibi oluyoruz. Bu filmde de o var. Çocukluktan başlıyor hikaye. Beğenmediğim demeyeyim ama benim kafamda oldukça fazla soru işareti açan mevzu konunun nerden nerelere geldiğiydi. Aşk hikayesi olarak başladı, bi aksiyon, bi gerilim, bi siyasi... Tamam bu daha önce bir çok filmde gördüğümüz bişey de insan bi noktadan sonra, tüm konunun oraya nasıl geldiğini bilseniz bile, yav şimdi buraya nasıl geldik dedirtiyor. Bir diğer konuda asıl meselemiz olan aşk. Herifin bu derece aşık olmasını benimseyemedim. Aşık olması ayrı bi konu, aşkında ısrar etmesi ayrı bi konu, onun peşinden yaptıkları, başarıları, fedakarlıkları... Hepsine eyvallah da aşkına inanamadım ki yaptıklarına inanayım. E inanmayınca da bana tüm yaptıkları biraz psikopatlık gibi geldi.

Yalnız filmin sonunda dikkatimi çeken en acayip şey film bittikten sonra yönetmenin değil önce müzisyenin isminin yazmasıydı. Müzisyen kim? A R Rahaman. Tamam dayı eyvallah iyi müzisyensin de o kadar da uzun boylu değil ya. A R Rahman üzerinden mi pazarlıyorlar filmi nedir? Yakışıyor mu yani. O kadar filmi çek ondan sonra tut müzisyenin ismini yaz. Yok bi de öyle aklımda kalan ahım şahım bi müzik de yok. Hani iyi ama ortalama iyilerden işte. Her zamanki müziklerden. Şimdi A R Rahman'ı da gömdüğümden değil ama bu biraz fazla hacılar. Kusura bakmayın. Ben oyarım onu oraya önce yazanı. 

Bu arada Danush'u bi ben mi böyle sönük ve aşırı karizmasız bi tip olarak görüyorum? Hani yakışıklı olur, aşırı karizmatik olur yükselir, alır yürür. Anlaşılır herkes kabullenir de şimdi ben tam idak edemiyorum. Herif yakışıklı desen değil, karizmatik desen değil. Şimdi oranın oyuncu piyasasını, herifin geldiği yeri de bilmediğimiz için biraz tuhaf geliyor tabi. Vardır herhal bi hikmeti.


Son olarak da bir anne yorumuyla bitireyim. 

Orda ne güzel kız vardı tuttun bu orospunun peşinden koştun. Oh oldu sana.

sevgiler.

Popüler Yayınlar

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...