25 May 2013

Veer


Yapımı : 2010 - Hindistan
Tür : Aksiyon ,  Dram ,  Macera
Süre: 104 Dak.
Yönetmen : Anil Sharma
Oyuncular : Salman Khan ,  Mithun Chakraborty ,  Rajesh Vivek ,  Ashok Samarth ,  Neena Gupta
Senaryo : Shailesh Verma  


Birkaç gündür bilgisayarımda beklemek durumunda kalan bir filmi birkaç günde izleyerek nihayete erdirdim. Aslında bu filmi izleme niyetim yoktu hiç. Ama bi yerde rastladım altına adam yorum yapmış fragmana aldanmayın diye. Dedim la acaba nasıl fragmanı ola ki. Açtım fragmanı ve sonra dedim ki ulan bu filmi de izlemezsek daha nasıl hint filmiz izleyeceğiz. Bu filmi izlemem lazım kesin ve indirdim. Peki değdi mi? Bakacağız.

Bi kere filmin baş rolü Salman Khan baba. Niyeyse Salman Khan'a acayip bi sempati duyuyorum. Adam da vücut var tamam da adam resmen diyor ki benim olayım vücut değil, vücut benim olayımın yannda sadece bir detay. Tabii bunları bana demedi. Bi arkadaşıma söylemiş, o anlattı bana.

Salman baba bu filmin de hakkını vermiş yalnız. Belki o olmasa bu filmde bu filmi boka sokup çıkarabilirdim ama onun yüzü suyu hürmetine biraz daha ılımlıyım filme karşı. Gerçi film kötü bi film değil ama indirirken beklenen şeyi vermiyor o yüzden zaten fragmana aldanmayın demiş eleman.

Fragmanda ölümüne savaş filmi tadında bir film vadediliyor ama poster tüm olayı açıklıyor başta. Halbuki fragmana baktın posterde ne yazıyor ona da bak değil mi. "Bir savaşçının destansı aşk hikayesi" demiş adam. Yani bu ağırlıklı olarak bir savaş değil bir aşk hikayesi. Salman'ın kas olayı gibi bunda da savaş kısmı hikayenin akışı.

Savaş kısımlarında efektlere falan abanılmış. Efektte iyi iş çıkartılmış eyvallah. Ama senaryodan mıdır nedir o efektlerin hakkını verecek öyle sizi savaşın içine çekecek aksiyon çoğu zaman yok. Bi Salman'ın birkaç dövüş sahnesi var onlar iyi ama onlarda da çoğu zaman yine gaza gelemiyorsunuz. 2010 yapımı bir film için çok enteresan bişey olarak Salman Khan'ı Cüneyt Arkına benzettim bu filmde. O gereksiz aşırı zıplamalar uçmalar falan aynı. Dövüş sahneleri e elbetteki yıl farkından kaynaklanıyor ki daha iyi. Komedi sahneleriyse tam bir Akasya Durağı. Böyle aşırı bi olmamışlık yani.

Şarkılar çok iyi. Özellikle Salaam Aaya şarkısını bu yazıyı yazarken bile hala dinliyorum. Şarkılar iyi ama sadece hintçe olanlar. Hint filminde olan ingilizce şarkılar bana aşırı itici geliyor. Hele vay efendim gayda, akordiyon falan kullanıyorlar ya çileden çıkıyorum. Ulan akordiyon dinlemek istesem Kustarica filmi izlerim heralde. Ama filmin içinde İngiltere olduğu için bi batı sentezi yapma ihtiyacı hissetmişler sanırım. Gereksiz buldum. Yersiz buldum.

Şarkıyı da burdan buyrun. Burdan sornasına şarkı eşliğinde devam edin. Şarkı 42. sn'den sonra başlıyor yalnız belirteyim

Hah bi de esas kızımız var tabii. İlk gördüğümde dedim ki aha gene ingiliz muhabbeti var ya gene buraya Katrina Kaif'i yapıştırmışlar. Nerde İngiltere'yle alakalı bir rol orda Katrina Kaif. Ama sonra baktım ki o değilmiş. Ona benziyor. Katrina'yla anlaşamadılar da ona benzeyen bi karı mı buldular acaba diye düşünmeden de edemedim.

Bir de buna değinmeden geçemeyeceğim artık. Veer (Salman) 'ın babasını oynayan Mithun Chakraborty. Bu adamı yanılmıyorsam ilk OMG: Oh My God'da izledim ya da ilk orda dikkatimi çekti. Adamda çok enteresan bir tip, acayip bi mizaç var arkadaş. 3 dakka baksın bana kendimi kaybederim yeminle. Oyunculuğu da müthiş ama tip resmen Allah'ın ona verdiği büyük bi nimet. Herif resmen sanat eseri ya. Ama öyle yakışıklılık güzellik anlamında demiyorum. Hani herkesin ilgi göstermeyeceği, herkesin beğenmeyeceği çok alternatif sanatları düşün. O tarz.

Şimdi açık konuşayım. Filmdeki en iyi şey Salman Khan ve birkaç efekt. Jodhaa Akbar'a benzetilebilir bu film ama onun kadar etkilemedi, öyle içime işlemedi. Yani orda işlenene göre burdaki aşk da savaş da aksiyon da biraz yavan kalmış.

Sevgiler.


19 May 2013

Kabhi Khushi Kabhi Gham...

Kabhi Khushi Kabhi Gham...
Yapımı : 2001 - Hindistan
Tür : Dram ,  Müzikal ,  Romantik
Süre: 210 Dak.
Yönetmen : Karan Johar
Oyuncular : Shahrukh Khan,  Kajol,  Kareena Kapoor,  Rani Mukherjee,  Hrithik Roshan
Senaryo : Karan Johar,  Sheena Parikh
Yapımcı : Karan Johar,  Yash Johar 

Ve nihayet diyorum sevgili arkadaşlar. Nihayet aylar sonra o özlediğim, sevdiğim, beklediğim filmi izledim. Yanlış referanslar yüzünden uzun süre geciktirdiğim bu enfes filmi geç de olsa sizlere ulaştırdım, gözlerim yaşlı, gönlüm gurur dolu.

Bu filmle ilgili bahsedilecek en birinci, en baba, en es geçilmeyecek nokta Kajol. Bu ablamızın az filmini izlememe rağmen beğeniyordum zaten ama filmleri artırınca şu an listede başı zorluyor Kajol ablamız. Özellikle Dilwale Dulhania Le Jayenge ve Kuch Kuch Hota Hai den sonra bu filmi izlemek daha iyi oldu tabii ama bu filmle beraber Kajol benim kafamda kombo yapmış oldu. Bravo diyorum ayakta alkışlıyorum ellerinden öpüyorum. Gerçi 2005'ten sonra kendisini ailesini adamış sinemayı, epey ihmal etmiş, çok az filmde yer almış, bizi kendinden mahrum bırakmış ama biz de onu geç keşfetmişiz ne yazık ki. Yav arkadaş Hindistan'da yaşasam 2 şey için sokağa dökülürüm 1- Aishwaria Rai'nin aşırı kiloları, 2- Kajol'un sinemayı bırakması. Listede başı zorluyor dediğim de Rani Mukherjee'yle çekişiyor benim listemde. O da kuzeniymiş zaten. Genler sağlam demek ki. Eksik olma Kajol sen. Özletme kendini.

Filmde devasa bir kadro var. DDLJ, KKHH ve bu filme doğru gelirken kadro sürekli büyümüş ve peşpeşe mühiş işler çıkmış. Sanki bir seri gibi geliyor üç filmde ama birbirleriyle hiç alakaları yok. Bugünlerde böyle bir kadroya sahip Bollywood filmi izlemek neredeyse imkansız çünkü bu kadronun hemen hemen hepsinin ayrı ayrı başrol filmleri var. En fazla kendi kadar ünlülerle partner oluyorlar. Özleniyor böyle filmler. Özleniyor ki bu üç filmin de hala oynadığı sinemalar varmış. Özellikle bir sinema sadece DDLJ'yi sürekli gösterimde tutuyormuş. Çok enteresan değil mi? Valla acayip işler. Güzel işler.

Karan Johar yine aklımı bulandırdı. Bu filmleri çeken, yapımcılığını yapan bir adam diğer filmleri nasıl yapıyor? Onları yapan bunları nasıl yapıyor? Birini hazmedememesi lazım. Senin 95'de yaptığın film memlekette efsane olmuş. Hala oynuyor. Senin para sıkıntın da yok. Derdin nedir öyle dandirik filmler çekiyorsun yani. Değişik bi tipsin Karan bey. Çözemedim seni. Beni çelişkilere gark ediyorsun.

Şarkılar müthiş ki ne müthiş. Öyle bi filmde 2-3 şarkı iyi olur en fazla. Burda süre uzun, şarkı çok ve hepsi de hakikatli şarkılar. En az 6-7 şarkı. Burdan şarkılarda emeği geçen tüm abilere beni okuma ihtimalleri olmasa da helal olsun diyorum.
Uzun zamandır beni duygudan duyguya sürükleyen bi hint filmi izleyememiştim. Arkadaş indirdi kaldırdı, evirdi çevirdi, ağlattı güldürdü. Şiştim şiştim. Özellikle Kajol'ün oyunculuğuyla çok komik olmuş sahneler var, oralarda kahkaha atmaktan kendimi alamadım. Ama duygusal sahnelerde ciğeri deşiyor da deşiyor. Mafetti bizi.

Haaa bak az daha unutuyordum. Şimdilerde 3 Idiots'tan hepimizin tanıdığı, 3 idiottan biri olan Madhavan filmin bi kaç sahnesinde figüran olarak boy gösteriyor. Hem de repliksiz. Kıyamam. Film bilgilerinde ya da Madhavan'ın filmografisinde yok ama tabii ki olmayacak. Figüran mı yazacak şimdi başrol oynayan adamın filmografisinde. O olduğuna eminim ama. Kesin o.

Bu filmde kadroya Hrithik Roshan ve Kareena Kapoor katılmış kadroya. Jodhaa Akbar'da oynayan koca yiğit Hrithik abimizin nerelerden geldiğini görmek de çok değişik bir duygu. O zaman da star adam ama o zamanki role ve tipe bak bugüne bak. Kareena için de şunu söyleyebilirim ki Kareena Kapoor'un da göbeksiz olduğu dönemler varmış. Şu dünya gözlerimle beni çok şaşırttı. Ehehe.

Anlamadığım olay Rani'ye niye böyle yapılıyor. Alıyorsun onu filme ya öldürüyorsun ya dışlıyorsun. Bu kızın günahı ne kardeşim. Bi Rani bi Salman zaten. E sen böyle yaparsan bi daha toplayamazsın tabii bunlar bi filmde. "Niye hep ben ölüyorum ya da ayrılıyorum lan! Bi de Kajol ölsün." demez mi? Ben olsam derim yani. Ama yok ya o dememiştir. Kuzeni neticede. Ama bu nasıl alçak gönüllülüktür ki bazı filmlerde sadece olayları görünmek. Mesela Om Shanti Om. Sadece bi dans sahnesinde boy gösterdiler. O kadar. Zaten gelecekleri noktaya gelmişler. Yalnız Om Shanti Om demişken bu filmde hakaten bi Om Shanti Om havası var. O yüzden de çok eğlenmiş olabilirim. Hele Kajol'un dans edişi. O kadar keyifle ediyor ki dan. Yav kadın film boyunca kurtlarını döktü yeminedyom.

Bi de son olarak bu film diğer ikisi gibi aşk çatışması üzerine değil. Yani Rani-Kajol falan dedim ama o ana hikayeden çok uzak çok basitçe geçilen bir nokta. Film 3,5 saat ve dolu dolu bir 3,5 saat yaşayacağınız bir film olacak bu. Ama tavsiyem diğer iki filmi de muhakkak izleyin. Eğer oyuncuları biraz tanıyorsanız 3 filmde de çok eğlenirsiniz. Ama hiç hint filmi izlememiş biri ya da çok az izlemiş sevmemiş biri bu filmi neden bu kadar sevdiğimi anlayacaktır. Ehehe.

Sevgiler.

17 May 2013

Hindistan'a neden bu sempati?

Kaç zamandır hint filmi izliyorum şimdiye kadar aklıma gelmeyen bi tesadüf yeni dank etti kafama.
Şimdi bu Hindistanlılar aynı zamanda ingilizce de konuşuyorlar ya. Bunlar dolayısıyla bize Turkey diyorlar. E biz de onlara Hindistan diyoruz. Tüm dünya biz Turkey diyor zorumuza gidiyor ama Hindistan bize Turkey dese hiç birimizin zoruna gitmez bence. Gitmemeli. Bi onlarla ödeşmiş oluyoruz bu konuda.

Hani çok yakın arkadaşlar birbirine hakaretle sevgi ifadesi kullanır ya onun gibi. Ehehe.

“Naber ula sepet baş?”
“İyi da. Sen ne ediysun çurçul cot?”

gibi. Biraz yöresel oldu ama güzel oldu bence. Yaşasın Hindistan’la kardeşliğimiz. Yaşasın Hint kültürü, yaşasın hint şarkıları, var olsun Hint filmleri.

sevgiler.

15 May 2013

Wake Up Sid

Yapım : 2009 - Hindistan
Tür : Dram ,  Komedi
Süre: 90 Dak.
Yönetmen: Ayan Mukherjee
Senaryo: Ayan Mukherjee, Niranjan Iyengar

Oyuncular: Anupam Kher, Kashmira Shah, Konkona Sen Sharma, Ranbir Kapoor, Supriya Pathak
Yapımcı: Apoorva Mehta, Hiroo Johar, Karan Johar

Elimdeki filmleri bitirmek ve blogu boş bırakmamak namına dün oturdum ve uzun zamandır rastladığım Wake Up Sid'i izledim. Aslında yorumlara bakılırsa çok beğenildiği söylenilemez ancak son zamanlarda yorumların yanıltıcı etkisini farkedince bu kez yorumlara bakmaksızın indirmiştim bu filmi. Peki yorumlar bu kez yanıldı mı? Bakacağız.

Wake Up Sid'i öncelikle Ranbir Kapoor oynadığı için değil proje içinde Karan Johar olduğu için indirmiştim. Ancak Karan Johar abimizi gördüğüm kadarıyla çok muhteşem işler içinde bulunmuş olsa bile "eh işte" diyebileceğimiz işi de oldukça fazla. Wake Up Sid de bunlardan bi tanesi.

-Burda senaryodan bahsedeceğim inceden spoiler içerebilir-

Senaryo olarak bi kere aşırı yavan bir senaryosu var. O kadar yavan ki herkes konunun ne şekilde gelişebileceğini rahatlıkla tahmin edebilir. Zengin ve çocuksu büyüyen elemanımızın ailesiyle yaşadığı çatışmayı ve başarıya ulaşmasını izliyoruz filmde ama film bittiğinde, afedersiniz ama bunu tam cümlesiyle söylemek zorundayım, "Senin ben ızdırabını skiym Sid kerem!" demekten kendimi alamadım. Zengin evladı hayatı lagara lugarayla geçmiş ailesine yaptığı gururlar bişeyler. Yav bi siktir git diyesi geliyor insanın. Elemanın yaşadığı en büyük dram sınıfta kalmak ve o dramı yaşamak için zengin olmaya gerek yok ayrıca bu konu pek çoğumuzun umrunda olmaz. Konuşursun ailenle bi sene daha okursun. Vay efendim aile biz okumadık seni okuttuk tribinde vay efendim okutmasaydınız banane işte ergen tripleri bişeyler. Hani Caillou izlersin de dersin ya "Şu Caillou'nun dertleri olsa lan tek derdim" aynı o misal.

Senaryonun bazı noktaları çok gereksiz ayrıntılar ve çok basit motiasyonlarla ilerlemiş. Hele başlardaki seyirciye Sid'i tanıtma kısmı aşırı basit ve yapmacık. Eğleniyorlar falan bişeyler. Salak salak hareketler. Özgür çocuk tripleri. O değil bu kadar umursamaz ve uçarı bir karakter çizdikten sonra Sid'in duyarlı bir genç olarak filme devam etmesi de ayrı enteresan. Bi ergenleşiyor fevri çıkışlar bişeyler bi efendi çocuk modu.. Yani ikisi bir arada nasıl oluyor. Yav neyse yav tağam.

-Spoiler içerebilecek kısım geçti ama bence okuyun yani bişey olmaz. En fazla filmi izlemezsiniz. Ehehe. Kaybedecek çok bişey yok.-

Esas ablamız olan Konkona Sen Sharma'yı nerden bulmuşlar, nerden almışlar bilemedim. O da zilyon tane filmde oynamış ama bi tane adı sanı bilindik film yok. Enteresan. Zaten bi yıldız ışığı da yok ne yazık ki. Bi filmde daha rastlama olasılığım çok düşük. Ki rastlasam da tanımam. "Bu kız bi yerde oynuyordu sanki ama hmm.. Neyse çok da önemli değil." derim en fazla.

Esas kızın filmdeki rolu de diğer bir çok olay gibi yavan ve tekdüze. Bunda ayrıntılara girmeyeyim. Aşağı yukarı aynı zırvalar.

Yav arkadaş bi de her şey nasıl da istedikleri gibi oluyor hemen ona anlam veremiyorum. Sorsan ağır dram yaşıyorlar ama iş konusunda da işleri çatır çatır rast gidiyor. E filmde çatışmadan çok lagara lugara geyik sahneler var zaten. Hele o "Ay biz çok çılgınız. Hele de Sid acayip çılgın." mesajını gözümüze gözümüze sokmalarına ne diyim.

Yav şimdi filmi böyle boka sokuyorum sokuyorum çok çok rezil bi film çekmişler gibi oluyor ama ondan değil. Rezil bi film de değil. Benim beklediğimi veren bi film de değil ama. Yani ben böyle bi film izlemek istedikten sonra dünyanın her tarafında bu tip filmler zilyon tane çekiliyor. Ortalama piyasa filmleri bunlar. Yoklukta her türlü gideri var. Çerezlik film de denilebilir. İzle geç. Oysa ben Hint filminin kendine has filmlerini tercih ediyorum. O yüzden de bu filmler beni ne cezbediyor ne de tatmin ediyor.

Bu filmi izlemekle televizyonda Survivor falan izlemek arasında zamanı değerlendirmek açısından pek fark yok. İzlersiniz ve bittiğinde geriye bişey bırakmaz. Çerezinizi alın, öyle uzatın ayakları falan, arada gidin kahve alın gelin... "Vay anasına" demezsiniz ama işte "Ne yaptın dün akşam?" sorusuna "Film falan işte. Sen?" dersiniz.

Ranbir'i de biliyorsunuz ya hani "Raj Kapoor-un-torun-uyum"

sevgiler.

9 May 2013

Kal Ho Naa Ho


Yapımı : 2003 - Hindistan
Tür : Dram ,  Romantik
Süre: 186 Dak.
Yönetmen : Nikhil Advani
Oyuncular : Shah Rukh Khan,
Preity Zinta, Saif Ali Khan 
Senaryo : Niranjan Iyengar ,  Karan Johar
Yapımcı : Yash Johar ,  Karan Johar


Karan Johar referanslı diye indirdiğim ancak sonra bir bollywood "O filmden bi numara olmaz"  eleştirisini alınca hevesimin kaçtığı bir film Kal Ho Naa Ho. Başrollerde iddialı isimler var ve olaylar Amerika'da geçiyor.

Burayı okuyanlar bilir ki Hindistan dışında çekilmiş Hint filmlerinden zerre hazzetmiyorum. Çünkü Amerika filmi izlemek istersem indirir Amerikan filmi izlerim. Bu yönüyle zaten benim için ekside başladı film. Sonra nasıl ilerlediğine sona doğru geleceğim.

Preity Zinta, ilk gördüğümden beri sevemediğim bollywood oyuncularından biri. Hatta öyle ki bu kadın için "Yav bunu sanki sokakta görmüşler de demişler ki 'Ay senin ne güzel yüzün var gel seni oyuncu yapalım ehehe'.". Sonradan öğrendim ki hakaten de aşağı yukarı öyleymiş. Kadın için güzel desek değil, çirkin desek değil. Mimik desen yok, oyunculuk desen eh. Oyunculuk için de var diyemeyiz. En azından bana her hareketi sırıtıyor her hareketi batıyor. Öyle de biridir benim için Preity Zinta. E etti sana film için iki eksi.

Filmin başında bi dış ses var her şeyi açıklayan. Dış ses olur tamam eyvallah ama seyirciye gerizekalıymışçasına muamele eden bir dış ses sinirlerime dokundu. Her karakteri her boku açıklıyor. Madem yazıyorsun senaryoyu adam akıllı yaz da onu biz film esnasında anlayalım. Yazamamışsın demek ki kolaya kaçmışsın. Etti üç.

Ve en zıt ettiğim olay aşırı oyunculuk. Filmde aşırı bir oyunculuk var. Adeta Akasya Durağı oyunculuğu. Gereksiz tepkiler, gereksiz aşırı hareketler, mimikler. Tahammülüm yok. Sen zaten Hindistan olarak doğanda bunları taşıyorsun. Bi tık üste çıktın mı aşırı oluyor. Olmaz. Buna müsamaha gösteremem sevgili hindistan.

En son olarka da belirteyim ki filmin ilk 10 dakikasını izledim ve bunları çıkardım. Kusura bakmayın da artık o kadar tecrübe edindik. İlk on dakikadan bunları çıkardıysam filmin sonuna kadar tahammül etmemi kimse beklemesin. Düşün daha ne SRK gözüktü filmde ne Saif Ali bıraktım yani dayanamadım akadaş. Harbi Akasya Durağı. Haa çıkar biriniz derki "Yok usta ayıbetmişin. Film çok güzel izle bence." O zaman söz oturup sonuna kadar izleyeceğim ve tekrar yazı yazacağım. 


Ama bu imdb olayında bence bi puştluk var. Baba filmlere dandirik puanlar verirlerken böyle uyduruk kaydırık Hint filmleri 7-8 puan alıyor. Ulan sırf millet puana bakıp izlesin de Hint filmleri boktan desin diye. Bilmiyor muyum ben. Hep Amerika'nın kalleş oyunları.

Filmi beğenmedim ama görsel mörsel atayım da blogda güzel dursun ehehe.

Hadi bana eyvallah

sevgiler.

Popüler Yayınlar

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...