1 Eyl 2014

Goliyon Ki Raasleela Ram-Leela


Yapımı: 2013 - Hindistan
Tür: Dram, Müzikal, Romantik
Süre: 150 Dak.
Yönetmen: Sanjay Leela Bhansali
Oyuncular: Deepika Padukone, Ranveer Singh, Abhimanyu Singh, Shweta Salve, Richa Chadda
Senaryo: Sanjay Leela Bhansali
Yapımcı: Sanjay Leela Bhansali

Bu ara nerdeyse her gün ya da iki günde bir film izliyorum ancak bu filmler sadece Hindistan filmi olmadığından mütevellit burayla pek ilişimiğiz olmadı. Güney Kore sineması can. Daha önce söyledim ama burdan bi daha söylemiş olayım. Orası için ayrı bir blog açamam ama siz şeyapın, ayarlarsınız muhakkak. 

Bu film bana geçen postu yayınladığımda öneri olarak geldi ancak daha öncesinde film yeni çıktığında çok aradım. Ancak malum ki yeni filmi ve altyazısını bulmak çok zor. En az 1 yıl geçmesi lazım. Geçince de film unutuluyor. Ancak hatırlatan arkadaşa burdan sevgilerimi yolluyorum Çok makbul bir hayır işlemiş oldu. 

Hindistan sinemasında sanırım yönetmen tarzı üzerinden tanıdığım belki de tek film diyebilirim. Filmin yönetmeni, senaristi, yapımcısı, her şeyi olan Sanjay Leela Bhansali abimizi meğer ben daha önce izlemiş, tarzını oldukça beğenmiş ve Yaşar Nuri edasıyla bunu da yazılarımda belirtmiştim. Ancak Bollywood'da genelde işler yönetmen üzerinden değil de oyuncular üzerinden, hatta müzisyenler üzerinden yürüdüğü için yönetmenleri pek kriter olarak görmemiştim. Raanjhanaa filminin sonunda yönetmenin isminden önce A.R Rahman yazmış olması bir örnek olarak verilebilir. Ki bu filmi bu noktada ayıran özellik de tam olarak yönetmen oluyor.

Sanjay abimiz daha önce Saawariya, Devdas, Black, Guzaarish gibi çok ses getirmiş yapımları yine büyük ölçüde sırlamış olan kişiymiş meğer. Gerçi ben Black'e o zaman milletin dibi düşse de ben daha geleneksel temalar içeren Hint filmleri sevdiğim için pek ısınamamıştım. Guzaarish'i de çok duymuştum ancak izlemek kısmet olmamıştı. E bu güzel abimizin hatrına onu da sıraya büyük bir hevesle koymuş bulunuyorum. 

Bu filmle beraber saydığım diğer filmlerin en büyük ortak özelliği; sinema izlediğinizden çok tiyatro izliyorsunuz hissi veriyor olmaları. Hindistan sinemasında olan filmlerdeki müzik kültürü bazen yerinde bazen alakasızca kullanılıyor olsa da bu abimiz filmlerinde gerçek manasıyla filmi müzikal yapacak şekilde, yerli yerinde, tam zamanında kullanıyor. Bu da benim keyfime keyif katıyor tabi. Müzikler tek başına da dinlenilebilir elbette ancak klipleri oldukça iyi olduğu için insan tek başına dinlemek pek istemiyor. Bu arada Priyanka aplamız da şarkıların birinde konuk sanatçı olarak boy gösteriyor. Bi nevi küçük sürprizler falan...

Bu filmde bir kez daha gördük ki Hindistan'da oyuncuyu oyuncu yapan yönetmen oluyor. SRK'yi SRK yapan nasıl Karan Johar'sa Ranveer Singh
'i de Ranveer Singh yapan belki de Sanjay abimiz olacak. Zira daha önce kendisini Band Baaja Baarat'da izleyip oldukça beğensem de burda devleştikçe devleşmiş diyebilirim. Gerek karizma olarak, gerek yakışıklılık ve oyunculuk olarak. Kendisini adeta katlamış desek haksızlık etmiş olmayız. Hem de bu filmle belki de Bollywood'a adını derin iz bırakacak şekilde kazımış oldu. Bir de Deepika ablamız var tabii ama onun zaten referanslarını ekstra olarak belirtmeye gerek yok zannımca. 

İnanılır gibi değil ama müzik yönetmeni de Sanjay Leela Bhansali. Adam adam öyle bi kara parçası ki sanki bütün madenleri birden barındırıyor. Eşeledikçe değer fışkıyor. Ona şaşırmak bir kenara bir de müzisyenden bahsedeyim desem o da ayrı bir dert. En iyisi siz Shreya Ghoshal'un referanslarına kendiniz tıklayıp bir bakın. Anlatmaya ömür yetmez. Adamın referansları umman. 

Uzun zamandır bir  filmden bu kadar keyif alıp teknik detaylarına bu kadar dalmamıştım. Ancak cidden o kadar beğendim ki her açıdan eşelemek istedim, eşeledikçe de petrol fışkırır gibi heyecanlanacağım kesişmelere denk geldim. Bunda tabii Eros International şirketinin payı da büyük. Daha önce bu kadar değinme ihtiyacı hissetmemiştim ancak bu filmde her açıdan resmen altın oranı yakalayıp kusursuz denilebilecek bir filme imza atmışlar. Bu açıdan aklımda iyi referanslı şirketlerden biri Yash-Raj filmken diğeri de Eros International oldu. 

Bu arada senaryo Sanjay abimizin demişken senaryonun orijinal bir hikaye değil bir adaptasyon olduğunu belirteyim. Hikaye bildiğimi Romeo-Juliet uyarlaması. Ancak hem işin büyüsünü bozmayacak kadar günümüze hem de masalsı havasını pekiştirecek kadar Hindistan kültürüne uyarlanmış. Beni bir Dostoyevski uyarlaması olan Saawariya'da cezbeden neyse kat kat fazlası bu filmde var. O yüzden mümkün olduğunca yüksek kalitede ve kaliteli bir ses-görüntü sisteminde izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. 

Sahi Saawariya demişken Rani Mukherji vardı, çok boşladık onu bea. 


17 yorum:

  1. Valla sen böyle önerdiğim filmleri beğenince, ben kendimi adete bir sinema Guru'su gibi hissediyorum. Eheheheh :)

    Beni bırakıp filme odaklanacak olursak; 2013 yapımı olan izlediğim buram buram Hindistan kokan tek filmdi. Filmi o kadar beğendim defalarca izledim, çevremdeki herkese izlettim. O oyunculuklar, müzikler, renkler neydi yav. Zaten Deepika bu filmden sonra Bollywood'un Kraliçesi ilan edildi, bi ton ödül aldı. Ranveer Singh dediğin gibi bu rolle devleşmiş resmen. Kendisini pek bi severim. Bence Shah Rukh'un veliahtı olmaya aday.

    Ben bu filmi Mart ayında izlemiştim. Yani Hindistan'da vizyona girdikten 3 ay sonra. Sana tavsiyem yeni filmleri Facebook üzerinden izlemen. Direkt çevrilip orada paylaşılıyor. Bir sene beklemene gerek yok yani hacı.

    Rani demişken. Mardaani diye yeni bir film yapmış ki. İnsana off dedirtiyor.

    Başka filmler öner dersen. Gunday, Ek Villain ve Hasee Toh Phasee'ye göz at derim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sinema gurusu dediğin nedir? Senden benden ne fazlaları var. Hava civa. Kralını tanımam. Biz çok süperiz. Kralız. Kimse okumuyor ama olsun.:D

      Aynen dediklerine katılıyorum. Sanki o geleneksel yapıdan bi kaçmaya çalışmak var. Farklı film yapacağım diye bi avrupa sinemasına kaymaya çalışma falan. Yakıştıramıyorum. Polisiyeler tırt zaten. Sonları bağlanmıyor doğru düzgün ya da saçma sapan bağlanıyor. Polisiyede, aksiyonda ve dramda Güney Kore sineması çok iyi. Trajedide hele öldürüyorlar adamı ağlamaktan o yüzden dramlara temkinli yaklaşıyorum. Aksiyon iyi.:D

      Ancak SRK veliahtı konusunda çok katılamıyorum. Onun Ranbir Kapoor olduğu kanatindeyim. Ranveer'in bu konuda yemesi gereken çok ekmek var. İyi işler yaptı ama daha yeteri kadar yaptı diyemeyiz.

      Ben filmleri yüksek kalitede ve genelde tv'ye atıp izliyorum. Face'deki kaliteler vs nasıldır bilmiyorum hiç. Sinema çekimi falansa filmi erken izleyeceğim diye hiç girmem öyle bi rezilliğe. Kaliteli izlerim eski izlerim.

      Rani'ciğime bu ara biraz vakit ayırmam lazım ama malum Güney Kore sineması. Ev arkadaşım Hindistan sinemasına pek ısınamadığı için ortak filmlerde Güney Kore'den yürüyoruz genelde. Hindistan filmlerinde genelde yalnızım. Çok fazla zaman olmadığı için de artık eskisi kadar izleyemiyorum ve bundan her fırsatta şikayet ediyorum. Gel gelelim çok sık izlediğim vakit bulabildiğim zamanlarda çok iyi filmler izleyebildim mi? Hayır. O da tabii soğumamda biraz etkili oldu.

      Dediğin filmlere bakacağım muhakkak. Artık Drive'da not ediyorum yoksa eskide kalıp unutuluyorlar. Guzaarish'i indirdim. İlk fırsatta onu izleyip sonra sırasıyla bunlara hep geçeceğim. Teşekkürler tekrar.

      Sil
  2. Yoo dostum yoo. Sinema çekimine karşıyız. Genel olarak Facebook ortamına daha erken düşüyor filmler. Mesela Ek Villain Haziran'da vizyona girmiş, Ağustos'da HD olarak Facebook'a düşmüştü.

    Bide Priyanka Chopra'dan bahsetmemişsin. Burdaki performansıyla gözüme girdi. Sanjay Leela Bhansali abimiz sağolsun.

    He bide rica ederim. Sen izle yaz, biz okumaktan zevk alıyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapmayın beni şımartıyorsunuz. Yükleyen sayfaların linkini verirsin bi bakarım ordan. Priyanka dediğin zaten konuk oyuncu olarak geldi demişim ya. Yani öyle bi oyunculuk durumu pek yok klipde görünüp gidiyor. Ama gönlümüzdeki yeri tabii ki ayrıdır.:D

      Sil
  3. https://www.facebook.com/BollywoodCevirileri bide yeni bir site açıldı www.bollykolik.com diye eş zamanlı olarak oraya da yükleniyor.

    YanıtlaSil
  4. güney kore dizilerini takip ediyordum ama filmlerinden bi haberim açıkçası:) madem ayrı blog açmayacan ufakdan bi kaç tavsiye istesem? saçmasapan bişey ile başlayıp hevesim kaçmasın senin zevkine güvenimiz tam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dizilerine hiç bulaşamıyorum. O kadar zamanım yok açıkçası. Ama filmlere Oldeuboi filmini izledikten sonra sardık. Dikkat et 2003 yılı Güney Kore yapımını bul. Amerika'da tekrar çekildi bu film çünkü ve mafettiler. Onu bi izle hele yine gelirsin ben sana daha da söylerim karşim.:) Teşekkürler bu arada iltifatın için.

      Sil
    2. allah seni hacı etsin emi! izledim oldeuboui filmini. ahtapot sahnesi diyorum başka bişey demiyorum. o neydi yav. hadi bakalım bulaştın belaya başka önerin?....bu arada dizilere çok bulaşmasanda secret garden ı izle. kült bi dizi ve hyun bin döktürmüş kelimenin tam anlamıyla. vaktin olursa tabii.

      Sil
    3. lady vengeance'yle devam edebilirsin. dizi dediğim gibi vakit açısından sıkıntı ya. bulunsun ama bi kenarda böyle. teşekkür ederim karşim.

      Sil
    4. üç filmmiş bu dediklerin intikam temalı oldboy dan başka bi dene daha var. yalnız deldi geçti bunlar beni. depresyona girersem sorumlusu sensin:) eee başka önerin? (belamı arıyom ben gene)

      Sil
    5. O zaman biraz keyfini yerine getirecek bi filmle devam edeyim. Bu da izlediğim onca intikamlı, aksiyonlu, kavga, dövüş arasında enteresan gitti. ingilizce, korece ve türkçe ismini yazıyorum. hangisini bulursan artık. iyi seyirler.
      Castaway on the Moon - Kimssi pyoryugi - Kim'in Adası

      Sil
    6. elim değmişken ajussi yide çıkardım aradan. kim'in adası da ilginçti ama beni pek sarmadı niyeyse.

      Sil
  5. ne yalan söyleyim bu filmi izlemek için buraya yazılmasını bekledim... ama izledikten sonra uzun zaman sonra yeni jenerasyon filmlerinden birinde gerçekten mest oldum.zira sırf geleneksel hint filmi izliycem diye eski ve altyazısı olmayan 1970 sonrası 2000 öncesi filmler izlemekten yorulmuştum yeni hint sinemsı öldü diyodum kiiiiiii. gerçekten iyi ki izlemişim.. hele o şarkılar... ahhh shreya apla sen neyaptın öyle ya... nagada sang hem kostümleri hem dansı hemde şarkısıyla 2006 sonrası hint sinemasında geleneksel hint filmi hazzını bana tek başına yaşattı... eyvallah... Bu arada shreyanın bir canlı performansını buldum nagada sang... yani kadına boşuna melody queen dememişler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunu biraz geç gördüm. Geleneksel Hint Sineması hasreti konusunda sana birebir katılıyorum diyebilirim. Bu yönetmenin hem kendi tarzını konuşturup hem de popüler sinemaya oynadığı için en iyi yapımlarından biri olmuş diyebilirim ama eğer izlemediysen Saawariya'yı da muhakkak izlemeni tavsiye ederim.

      Bu arada ben de izledim canlı performansı. Kadın çılgın lan. Yav ben bi de böyle çok iyi müzikler dinleyince içim acayip kabarıyor. Johnny Cash'de de aynısı oluyor mesela. Konumuzla alakası yok ama olsun. Cash candır. Tavsiyeleşelim.:)

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  6. Saawariyayi izlemiştim-artisliğim kimeyse onuda burda okuyup izlemiştim :) - sancay abinin filmlerini nihayet tamamen izledim bu yaz. Bu arada coni keş dedin beni benden aldın...kesinlikle keş candır. hem hint filmi izliyosun hem coni keş dinliyosun kafasın ne diyim... eceba başka neler izlemeliyim ne tavsiye edersin? hint filmi olsun olması ama kore olmasın :) evde zaten nazi zoruyla izleten bi kardeşim var :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En son izlediğim en süper film The Blues Brothers'ı şiddetle tavsiye edebilirim.

      Sil

Popüler Yayınlar

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...